Haberlerden bahsetmiyorum artık, hepiniz biliyorsunuz dönen dolapları, çevrilen tezgâhları, çıkar ilişkilerini, makamını baki sayanları, ÖSYM’ nin yazgı dümenlerini…

Milyonlarca kişinin hayaliyle oynanıyor, milyonlarca kişinin gelecek umutları temelinden sarsılıyor; ben büyüyünce… diye başlayan cümleler, benim oğlum başarılı büyüyünce bu olacak, benim kızım sınıfın bilmem kaçıncısı şu olacak diye övünen anneler babaların bütün çabaları boşu boşunaymışçasına kibrit suyu dökülerek yok ediliyor. Engel üstüne engel, tuzak üstüne tuzak, birini geç diğeri, onu da geç başkası… Ama birileri bilinen şifrelerle en gizli sandukaların içerisindeki geleceğin ışıl ışıl hazinelerini zahmetsizce ele geçiriyor.

Milyonlarca kişinin güvenebileceği, tutunabileceği bir dal dahi yok.

Hepsi kaderinde mi yazılı bunca insanın? ya hiç bir şey olmadığı halde her yere ulaşanlar, onlarınkine ne demeli?

Cumhuriyet yönetiminin başkanı tatmin olmuş, Başbakan bunları çıkaranlara esip gürlemekte, muhalefet sessiz, mahkeme takipsizlik kararı alır, savcı görevsizlik, suçlamalar, sehvenler, pardonlar, lar lar lar… Olan benim dişinden tırnağından arttırdığı ile çocuklarını bir yerlere getirmeye çalışan, kendisi olamamış bari çocuğu olsun diyen, gelecek hayallerini çocuklarına bağlamış ailelere ve bunun için gecesini gündüzüne katarak çalışan genç arkadaşlarıma oluyor.

Vatandaş olarak vatandaşlık hakkımız elimizden alınırken, mağdur olanların, olmayanların, bu kaygıyı taşıyanların, içinde küçücükte olsa Müslümanlık hissedenlerin, Türkiye ye gönülden bağlı olduğunu söyleyenlerin… seslerini çıkarmasının zamanı gelmedi mi artık.

Aşağıda öyle bir EBCED hesabı var ki, ve bu öyle bir biçim harf – sayı ilşkisinde ki hesap ki; bizi harf be harf malum sonuca götürmekte.

Müslümanlıkta alın terine önem verilir; herkes bir biri ile eşittir, kimsenin kimseden üstün tarafı yoktur, kul hakkı yenmez, alın terinin karşılığı kurumadan verilir…

Demokrasilerde de aynı bu türden bir adalet anlayışı vardır.

Ama bakıyorum da şu anki Türkiye’ nin durumuna, ya biz yanlış öğrenmişiz bu kavramları, ya da birileri bunları kendi çıkarı için kullanmakta!

Siz ne dersiniz?