Toplu taşıma aracında yolculuk ederken bugün kulak misafiri oldum ve düşündüm de bugün;

Şu futbol denen doksan dakikalık, özellikle de erkeklerin gözlerini pür dikkat açarak izledikleri, 22 kişinin, 2 takım halinde karşılıklı olarak oynadıkları oyunun,

Ülkemizdeki yada dünyanın her hangi bir ülkesindeki her hangi bir ligdeki herhangi bir müsabakasını izler olmasaydı insanlarımız,

Gündemi takip etme konusunda biraz daha kendilerini sorumluluk sahibi hissedip, asıl vatandaşlık görevlerini yerine getirme gayreti içerisinde bir sonraki gün;

Yav şu futbolcu hani şu pozisyonu gole çevirseydi, şu kalecide nasıl goller yiyor yav böyle gol yiyilir mi, bunların yerinde şunlar olacaktı ki… bir de dünyanın parasını veriyorlar bunlara vallahi yazık billahi yazık… şeklinde sanki profesyonellermiş gibi, belki de ayaklarına o yaşlarına kadar top dahi değmemişken yaptıkları pozisyon değerlendirmeleri, skorlar yerine, kim şampiyon olacak, kim küme düşecek, hangi futbolcu hangi paraya hangi takıma gidecek gibi konuşmalar yerine,

Kendilerinin geleceği için, vatanım diyerek üzerinde yaşadıkları bu toprakların bekası için, daha ileriye, daha güzele, daha refaha nasıl ulaşabilecekleri konusunda beyin fırtınası yapsalar ve sandıklarda seçtikleri adamlara da Cumhuriyet Rejiminin, Demokrasinin bir gereği olarak bu düşüncelerini artıları ile eksileri ile çıkarımda bulundukları her şeyi özgürce aktarabilselerdi, konuşmaların içi dolu, bir işe yarar ve herkes için her şey daha iyiye… olmaz mıydı?

Düşünüyorum ve merak ediyorum şu futbol olmasaydı, pazartesi sabahları şimdiki futbol düşkünü erkekler başka ne konuşuyor olurlardı?