İstiklal Savaşı Gazetesi, Seçilmiş Yazı, Vatan için

İstiklal Savaşı Gazetesi 19 Mayıs 1919

Paylaş; başkaları da faydalansın!

istiklal savaşı gazetesi - 19 mayıs 1919

istiklal savaşı gazetesi - 19 mayıs 1919

istiklal savaşı gazetesi - 19 mayıs 1919

istiklal savaşı gazetesi - 19 mayıs 1919

Paylaş; başkaları da faydalansın!

5 thoughts on “İstiklal Savaşı Gazetesi 19 Mayıs 1919

  1. Iyi günler
    Yaniliyorsam mutlaka beni düzeltiniz.
    Sayfanizda yayinlamis oldugunuz milliyet istiklal savasi gazetesinin cumhuriyet öncesi baskilarini okudum. Mesela 19 mayis 1919 tarihli.
    Sayin yetkililer, osmanli zamaninda bu tarih hic bir zaman vuku bulmamistir , vede latin harfleri yoktu…….
    Miladi takvim 1925 de, latin alfabesi ise 1928 de kullanima baslandi. Yani Cumhuriyet devrinde.
    Ama sizin arsivden verdiginiz gazeteler hemde latin alfabeli hemde miladi tarih tasiyor.
    Lütfen bir aciklama getiriniz, yoksa sizin sayfanizin hic bir güvenirligi olmaz vede sizin icin negatif Propaganda yapmak zorunda kalacagim.
    Saygilarimla Yasar Ünsal
    Almanya.

    1. Yaşar bey göstermiş olduğunuz ilgi için teşekkür ederim.

      İstiklal Savaşı Gazetesi 1969-1970 yıllarında ilk olarak Yeni İstanbul Gazetesinin eki olarak basılmıştır.

      Hazırlayan: Araştırmacı Gazeteci Ömer Sami Coşar’dır (1919-1984).

      Ömer Sami Coşar”ın İstiklal Savaşı Gazetesi’ni çıkarmasındaki amacı: Doğruluğu ispatlanmış kaynaklardan elde ettiği, Kurtuluş Savaşının ilk günlerinde gerçekleşmiş önemli olayları; okuyucusunu sıkmadan ve okuyucusunun zamanını fazla almadan rahatça okuyarak, kolayca öğrenebilmesi ve Kurtuluş Savaşı’nın hangi şartlarda gerçekleştiğini ve amacını anlayabilmesi için hazırlanmıştır.

      Daha sonra 1980 yılında Milliyet gazetesine ek olarak tekrar yayınlanmıştır.

      Saygılarımla

      1. Iyi günler Ömür bey,
        Vermischt oldugunuz saglikli bilgiden dolayi size cok tesekkür ederim.
        Ömür bey, ben Lise ögrenimimi Türkiyede tamamladiktan sonra Almanyaya tahsilim icin geldim ve bir Mustafa Kemal hayrani olarak onun vede Cumhuriyet Tarihi üzerine yasaksiz veya yasakli cok sayida kitap okudum.
        Size bahsetmis oldugum konuyu, ADD ye dahin sordum, almis oldugum cevap
        ” Orijinal yazi ve tarihtir” oldu.
        Kendilerine Miladi takvimden ve Latin Alfabesinin kullanilma tarihini hatirlatinca, ancak o zaman farkina varip , bana yazacaklarini bildirdiler, ama hic bir cevapda yazmadilar.
        Bu yüzden size tekrar cok tesekkür ederim.
        Seyh ucmaz , mürit ucurur derler ya,
        O misal , Büyük önder Mustafa Kemal’in birileri tarafindan ne abartilmaya nede ilahlastirilmaya nede böyle kemalistim diyen insanlara ihtiyaci vardir. O güzel Insan Türkün son basbugudur.
        Saygilarimla Yasar Ünsal

        1. Yaşar bey;

          Maalesef ülkemizde insanların çoğu benimsemiş oldukları düşüncelere sözde laf attırmıyorlar ama düşünceleri nasıl uyguladıklarına bakıyorsunuz uzaktan yakından alakaları yok.

          En basit örnek 1970’lerde sağcılar “bu vatan bizim” diye bağırıyorlardı solcular “kahrolsun Amerika” diye! Kesişim kümesinde konu vatanım Türkiye idi ama bir birlerini öldürüyorlardı çünkü körü körüne düşünceye sahiptiler.

          Atatürkçü Düşünce Dernekleri sadece ulu önderin adını kullanan, içkinin içildiği, kumarın oynandığı bir kahvehane şu anda. Halbuki ülkemizin bulunduğu kıskaçta biz ne yapabiliriz? diye düşüncelerin tartışıldığı, beyin fırtınalarının yapıldığı bir yer olmalıydı ama maalesef değil! Bir de üyelerinden uçta olanlarının din karşıtı bir tutumları var ve bu yapıları ile de bazı kesimler arasında din karşıtı olarak görülüyorlar.

          Biz Türklerin tarihi Taaaa Göktürkler döneminde Bilge Kağan’ın gelecek Türk boylarına nasihatimdir diye diktirdiği yazıtlardan beri yazılı. Ben Türk’üm diyen birisi ne Göktürkleri ne Selçukluları ve Padişahlarını ne Osmanlıları ve Padişahlarını ne Çanakkaleyi nedenlerinin komutanlarını savaşanlarını ne de Kurtuluş Savaşını ve sonrasını Mustafa Kemal’i Kazım Karabekir’i Fevzi Çakmak’ı Rauf Orbay’ı Mehmet Akif Ersoy’u Elmalılı Hamdi Yazır’ı… ve de aradaki küçük bir olayı dahi göz ardı edemez…

          “bir musibet bin nasihatten iyidir” atasözüne örnek bir biçimde; dünyanın, geçmişi sayısız mağlubiyet ve zafer örnekleri ile dolu en şanslı ama aklını kullanamayan bir milletiz.

          Konuşacak çok şey var Yaşar bey’de ne satırlar yeter ne de sayfalar.

          Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır” ben görevimi layıkıyla yaptım yapmaya da devam edeceğim ve geçmişin yanlışlarını doğrularını da öğrendiğim şekilde diğer insanlara aktarmaya çaba göstereceğim.

          Bir kaç sene önce bir vatansever ile tanıştım. O’nun bir sözü ile yazımı noktalayayım: “Bu ülke’de senin gibi, benim gibi, bizim gibi bir vatansever dahi nefes almaya devam etse, dış güçler korkar ki biz bu ülkeyi yine yenemeyeceğiz”

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.