Bilgi Havuzu, Gerilim, Korku, Sinema Felsefesi, Son Yazılar

Teksas Katliamı Gerçek Öyküsü

Paylaş; başkaları da faydalansın!

ed-gein

Ed Gein; Edward Theodore Gein dört kişilik bir ailede büyür: alkolik bir baba, dominant ve aşırı dindar bir anne ve abisi Henry.

Annesinin Ed Gein üzerine olan etkisi çok büyüktür. Babası ve abisinden sonra, 1945’te annesi de vefat ettiğinde, Ed dünyada tek başına kalır.

Ed Gein’in cinayetleri Sapık, Kuzuların Sessizliği, Teksas Testere Katliamı gibi birçok hikayelere ve filmlere ilham kaynağı olmuştur.

Bu yalnızlık, insanların zaten garipsediği Gein’i, iyice deliliğe iter. Merhum annesini tekrar diriltebilmek için, anatomi bilimini incelemeye başlar ve mezarlıklardan çaldığı cesetler üzerinde öğrendiklerini uygulamaya koyulur. Kendisini özellikle büyüleyen, kadın vücududur.

Annesini diriltmeyi başaramadığını anlayınca, annesinin yaşında bir kadının cesedinin derisini yüzmeye karar verir ve arada sırada bu deriyi (annesinin eski elbiseleriyle birlikte) elbise niyetine giyer.

Hayatı boyunca cinsel ilişkide bulunmamış olan Gein, kadınlara karşı hissettiği karmaşık duyguları pek anlayamaz ve bir kadın olma isteği geliştirir. İlk başlarda kendi kendini hadım etmeyi düşünen Gein, bir kadın derisinin kendisini yeterince kadınsı gösterdiğine inanarak, bu düşüncesinden vazgeçer.

ed gein

Kadın vücutlarına duyduğu isteği gitgide daha da büyüyen Gein, bir süre sonra sadece mezarlardan ceset çıkarmakla kalmaz, 1954 yılından itibaren cinayet işlemeye başlar ve kurbanlarını hep annesinin öldüğü yaşa yakın yaşlardaki kadınlar arasından seçer.

Deri işlemesinde gün geçtikçe daha da hamaratlaşan Gein, bir süre sonra meme uçlarından kemer, kafatasından bardak ve diğer süs eşyaları yapmaya başlar.

Bernice Worden adlı kadının öldürülmesinin ardından kasabanın şerifi Ed Gein’in izini bulur ve Ed Gein’i tutuklar. Evde arama yapan polis, birçok kadavra, insan dudaklarından yapılmış kolyeler ve başka bir sürü garip nesnelerle karşılaşır. Gein’in birden çok daha fazla cinayet işlemiş olması gerektiğini düşünür, ama daha sonra yapılan incelemelerle bu ceset parçalarının yakındaki mezarlıktan çıkarılan yaşlı kadın cesetlerinden kesildiği anlaşılır.

Polis tutanaklarına geçmiş evde bulunanların listesi aşağıdaki gibidir.

ed gein evinde bulunanlar

Tüm insan kemikleri ve parçaları,

İnsan derisinin yapılmış çöp kutusu,

İnsan derisi ile kaplanmış çeşitli sandalye koltuk,

Yatağının başında bir sürü kuru kafatası,

Tepeleri testere ile düzleştirilmiş kadın kafatasları,

İnsan kafataslarından yapılmış kaseler,

Bir kadın omuzlarından bele kadar olan vücut derisinden yapılmış bir korse,

İnsan bacak derisinden yapılmış tayt,

Kadın kafa derilerinden yapılan maskeler,

Bir kağıt torba içerisinde öldürdüğü Mary Hogan adlı kadının yüz maskesi,

Bir kutu içerisinde öldürdüğü Mary Hogan adlı kadının kafatası,

Bir çuval içinde öldürdüğü Bernice Worden adlı kadının tüm kafası,

Ocakta bir tencerede öldürdüğü Bernice Worden adlı kadının kalbi,

Bir ayakkabı kutusunun içinde 9 tane tüm kadın üreme organı,

Genç bir kız elbisesi ve üzerine dikilmiş yaklaşık 15 yaşında olduğu tahmin edilen iki kıza ait tüm üreme organı,

Dişi insan memesinden yapılmış bir kemer,

Dört adet burun,

İple panjur şeklinde dikilmiş  bir çift dudak,

İnsan yüzünün derisinden yapılmış bir abajur,

Kadınlara ait bir sürü tırnak.

Gein, ölü sevicilik ve yamyamlık gibi suçlamaları şiddetle inkar etmiştir.

Ed Gein ifadesinde cinayetleri sadece evini süslemek için işlediğini söylemiştir.

Doktorlar Gein’e kronik şizofreni tanısı koymuşlardır. Ayrıca yaptıklarından yola çıkarak, onun gizli eş cinsel olabileceği de düşünülmüştür.

Deli raporu sayesinde hapse konulmayan Gein, geri kalan hayatını ıslah evlerinde geçirir ve 1984 yılında 77 yaşında uzun zamandır çektiği kanser hastalığı sonucu yaşamını yitirir.

ed gein

Paylaş; başkaları da faydalansın!

6 thoughts on “Teksas Katliamı Gerçek Öyküsü

  1. abi burda böyle anlatıyonuzda filmi izliyoz aralarında çok fark var aq filmde adam ailesiyle cinayet işliyo burda tek başına

    1. Senaristine bağlı bir durum bu; Kitaplardan senaryoştırılan filmlerde bile, eğer kitabı okuduysanız bir sürü farklı olayla karşılaşırsınız, hem okurken siz kurgusunu kurduğunuz için beğenmezsiniz, hem de senaristin kendi anladığıdır. Gerçek olaylarda aktarılırken de bazı boşluk noktalar bulunur ve oraları nasıl olabilirdi diye bağlantıyı kendisi kurar, ya da aksiyonu artırmak için bu yolu seçer…

  2. 20 Ağustos 1973 günü güvenlik güçleri, Teksas Travis Country’deki mezbahalardan birisinde çalışan Thomas Hewitt’in çiftlik evine bir baskın düzenlediler.

    Polisler bu meşum çiftlik evinde 33 kişinin doğranmış cesedi ile karşılaştılar. Kurbanlarının yüzülmüş derilerinden bir maske takan, ve “Deriyüz” olarak bilinen testereli katilin yarattığı dehşet gazetelere “Teksas Katliamı” olarak yansıdı. Bugün bile üzerindeki esrar perdesi tam olarak aralanamamış bu korkunç olay tüm zamanların bilinen en korkunç seri cinayeti olarak biliniyor. Yetkililer ölü olarak ele geçirdikleri deri maskeli bir adamı cinayetlerden sorumlu tutarak davayı kapattılar. İlerleyen yıllarda meydana gelen olaylar, polisin tüm soruşturmayı büyük bir beceriksizlikle yürüttüğü ve gerçek katilin asla yakalanamadığı şüphesini doğurdu.

andrea için bir cevap yazınCevabı iptal et

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.