hz muhammed
Günlük

Doğum Günün Kutlu Olsun Sevgili Peygamberim

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Allah

Allâh adın zikredelim evvelâ

Vâcib oldur cümle işte her kulâ

Allah adın her kim ol evvel anâ [Anâ: Anarsa, derse, söylerse.]

Her işi âsân eder Allah onâ [Âsân: Kolay kılar, kolaylaştırır.]

Allah adı olsa her işin önü

Herkiz ebter olmaya ânın sonu [Onun asla sonu kesik olmaz.]

Her nefeste Allah adın de müdâm [Müdâm: Devamlı]

Allah adıyla olur her iş tamam

Bir kez Allah dese şevk ile lisân

Dökülür cümle günah misl-i hazân [Bütün günahlar sonbahar yaprakları gibi dökülür.]

İsm-i Pâkin pâk olur zikreyleyen

Her murâda erişir Allah diyen

Aşk ile gel imdi Allah diyelim

Derd ile göz yaş ile âh idelim.

Ola kim rahmet kıla ol Pâdişah [Ol pâdişah: o Allah]

Ol Kerîm ü ol Rahîm ü ol ilâh

Birdir ol birliğine şek yok durur [Şek yokdurur: Şüphe yoktur.]

Gerçi yanlış söyleyenler çokdurur [Çokdurur: Çoktur.]

Cümle âlem yok iken ol vâr idi

Yaratılmıştan Ganî Cebbâr idi.

Vâr iken ol yok idi ins ü melek

Arş ü ferş ü ay ü gün hem nuh-felek [Arş: Alemin tasavvur edilemeyen en yüksek noktası. O (Muhammed Sallallâhu Aleyhi Vesellem) var iken İnsan, Melek, Yer Gök, Ay Gün, hemde Dokuz Gezegen yoktu.]

Sun’ ile bunları ol vâr eyledi

Birliğine cümle ikrâr eyledi [Sun’ : Yaratmak.]

Bâri ne hâcet kılavuz sözü çok

Birdir Allah andan artık İlah yok [Sözü fazla uzatmaya gerek yok, Allâh birdir ondan başka tanrı yoktur. Kılavuz: Kılalım]

Ger dilersiz bulasız oddan necât

Aşk ile derd ile edin es-salât [Eğer cehennemden kurtulmak istiyorsanız aşk ile dert ile Peygamberimize selat-ü selam getirin.]

Ey azîzler işte başlarız söze

Bir vasiyyet kılarız illâ size

Ol vasiyyet kim derim her kim tuta

Misk gibi kokusu canlarda tüte.

Hakk Teâlâ rahmet eyleye Onâ

Kim beni ol bir duâ ile ana,

Her kim diler bu duâda buluna,

Fâtiha ihsân ede O kuluna

Hz. Muhammed ( S.A.V. )’ in Ruhu

Hakk Teâlâ çün yarattı Âdem’i

Kıldı Âdem’le müzeyyen âlemi

Âdem’e kıldı feriştahlar sücud

Hem O’na çok kıldı ol lutfu ıssı cud

Mustafâ nurunu alnında kodu

Bil Habîbim nurudur bu nur dedi

Kıldı ol nur ânın alnında karar

Kaldı ânın ile nice ruzigâr

Sonra Havvâ alnına nakletti nur

Durdu anda dahi nice ây ü yıl

Şît doğdu âna nakletti nur

Ânın alnında tecellî kıldı nur

Erdi İbrâhim ü İsmâil’e hem

Söz uzanır ger kalanın der isem

İş bu resm ile müselsel muttasıl

Tâ olunca Mustafâ’ya müntakil

Geldi çün ol rahmeten lil’âlemîn

Vardı nur anda karar etti hemîn

Ger dilersiz bulasız oddan necât

Aşk ile derd ile edin es-salât

Hz. Muhammed’ in Doğumu

Amine Hatun Muhammed annesi

Ol sadeften doğdu ol dür danesi

Çünki Abdullah’dan oldu hamile

Vakit erişdi hefte vü eyyam ile

Hem Muhammed gelmesi oldu yakin

Çok alametler belirdi gelmeden

Ol rebiülevvel ayı nicesi

On ikinci gice isneyn gecesi

Dedi gördüm ol habibiin anesi

Bir acep nur kim güneş pervanesi

Berk urup çıktı evimden nagehan

Göklere dek nur ile doldu cihan

Hem hava üzre döşendi bir döşek

Adı Sündüs, döşeyen anı melek

Üç alem dahi dikildi üç yere

Her birisin edeyim nerden nere

Mağrib u meşrık da ikisi anın

Biri damında dikildi Kabe’nin

Bildim anlardan kim ol halkın yeği

Kim yakin oldu cihana gelmeği

İndiler gökten melekler saf ü saf

Kabe gibi kıldılar evim tavaf

Yarılıp çıktı divardan nagehan

Geldi üç huri bana oldu ayan

Çevre yanıma gelip oturdular

Mustafa’yı birbirine muştular

Bu senin oğlun gibi kadri cemil

Bir anaya vermemiştir ol Celil

Ulu devlet buldun ey dildare sen

Doğusardır senden ol hulk-i hasen

Bu gelen ilm-i ledün sultanıdır

Bu gelen tevhid-i irfan kanıdır

Vasfını bu resme tertb ettiler

Ol mübarek nuru tergib ettiler

Amine eder çü vakt oldu tamam

Kim vücuda gele ol hayrü’l-enam

Susadım gayet hararetten kati

Sundular bir cam dolusu şerbeti

Kardan ak idi hem soğuk idi

Lezzeti dahi şekerde yok idi

İçtim anı oldu cismim nura gark

Edemedim kendimi bu nurdan fark

Geldi bir ak kuş kanadıyla revan

Arkamı sıvadı kuvvetle heman

Doğdu ol saatte ol sultan-ı din

Nura gark oldu semavat ü zemin

Sallü eleyhi ve sellimü teslima

Hatta tenali cennetten ve naima

Peygamberim Merhaba

Yaratılmış cümle oldu şâdumân [Şâduman: Memnun olmak]

Gam gidip âlem yeniden buldu cân

Cümle zerrât-ı cihân edip sedâ

Çağrışuben dediler kim merhabâ

Merhabâ ey âlî Sultan merhabâ

Merhabâ ey kân-i irfân merhabâ [Âli: Yüce. Kân-ı irfan: İrfan kaynağı, ocağı.]

Merhabâ ey gürretü’l-aynı Halîl [Gurratul-ayn: Gözlerin sururu, sevinci]

Merhabâ ey hâs-ı mahbub’u Celîl

Merhabâ ey cümlenin matlub’u sen

Merhabâ ey Hâlik’ın mahbub’u sen

Merhabâ ey cân-ı bâki merhabâ

Merhabâ uşşâkâ sâki merhabâ

Merhabâ ey âsi ümmet melce-i

Merhabâ ey çâresizler eşfa’i [Melce-i: Sığınağı. Eşfa-i: En çok şefaat edecek olan]

Merhabâ ey rahmetenlil’âlemîn

Merhabâ sensin şefîu’l-müznibîn

Ey Cemâli gün yüzü bedr-i münir

Ey kamu düşmüşlere sen destigîr [Cemâl: Yüz, çehre. Münir: Aydınlatan, nurlandıran. Peygamberimizin vasıflarındandır. Desti-gîr: Elinden tutan, yardımcı.]

Dest-i gîrisin kamu üftâdenin

Hem penâh-ı bende vü âzâdenin [Üftâdenin: Düşkünlerin. Penâhı bende vu âzâdenin: Hürlerin, kölelerin sığınacağı yer.]

Ey gönüller derdinin dermânı sen

Ey yaratılmışların Sultânı sen

Ger dilersiz bulasız oddan necât

Aşk ile derd ile edin es-salât

Hz. Muhammed’ in Miraç Olayı

Söyleşirken Cebrâîl ile kelâm

Geldi Refref önüne verdi selâm

Aldı ol Şâh-ı cihânı ol zaman

Sidre’ye gitti ve götürdü hemân

Gördü gök ehli ibâdette kamu

Her biri bir türlü tâatte kamu

Kimi tahlîl ü kimi temcîd okur

Kimi tesbîh ü kimi tahmîd okur

Kimi kıyâmda kimi kılmış rüku

Kimi Hakk’a secde kılmış bâ huşu

Kimisini aşk-ı Hakk almış durur

Vâlehü hayrân ü mest kalmış durur

Hep gök ehl-i cümle karşı geldiler

Mustafa’ya izzet ikram kıldılar

Merhaben bik yâ Muhammed dediler.

Ey şefâat kânı Ahmed dediler

Her biri kutluladı mi’râcını

Dediler giydin saâdet tâcını

Yürü kim meydan senindir bu gece

Sohbet-i Sultan senindir bu gece

Ermedi evvel gelen bu devlete

Kimse lâyık olmadı bu rif’ate

Çünkü kâmusun görüp geçti öte

Vardı erişti ol Ulu Hazret’e

Bî huruf u lâfz u savt ol Pâdişah

Mustafa’ya söyledi bî iştibâh

Dedi kim mahbub u matlubun benem

Sevdiğin can ile mâbud’un benem

Gece gündüz durmayıp istediğin

N’ola kim görsem Cemâlin dediğin

Gel Habîbim sana âşık olmuşam

Cümle halkı sana bende kılmışam

Ne murâdın var ise kılam revâ

Eyleyem bir derde bin türlü devâ

Mustafâ dedi eyâ Rabb’er-rahîm

Ey hatâ-buşu atası çok Kerim

Ol zâif ümmetlerin hâli n’ola

Hazretine nice anlar yol bula

Gece gündüz işleri isyân kamu

Korkaram ki yerleri ola tamu

Yâ İlâhi Hazretinden hâcetim

Budurur kim ola makbul ümmetim

Hakk Teâlâ’dan erişti bir nidâ

Yâ Muhammed ben sana kıldım atâ

Ümmetini sana verdim ey Habîb

Cennetimi anlara kıldım nasîb

Ey Habîbim nedir ol kim diledin

Bir avuç toprağa minnet eyledin

Ben sana âşık olunca ey latîf

Senin olmaz mı dü-âlem ey Şerîf

Zâtıma mir’at edindim zâtını

Bile yazdım adım ile adını

Hem dedi kim yâ Muhammed ben seni

Bilirem göremeğe doymazsın Beni

Lîk varup dâvet et kullarımı

Tâ gelüben göreler Dîdârımı

Hakk’ın emri ile ol şâh-ı cihan

Ümmü Hânî evine geldi hemân

Her ne vâki oldu ise serteser

Cümlesin Ashâbına verdi haber.

Dediler ey Kıble-i İslâm-ı Dîn

Kutlu olsun sana Mi’râc-ı Güzîn

Biz kamumuz kullarız sen Şâhsın

Gönlümüz içinde ruşen mâhsın

Ümmetin olduğumuz devlet yeter

Hizmetin kıldığımız izzet yeter

Yâ ilâhi ol Muhammed hakkıçün

Ol şefâat kâni Ahmed hakkıçün

Gözü yaşı hakkiçün âşıkların

Bağrı başı hakkiçün sâdıkların

Biz günâhkâr âsî mücrim kulları

Yarlığayub kıl günâhlardan berî

Sana lâyık kullar ile hem dem et

Ehl-i derdin sohbetine mahrem et

Afv edip isyânımız kıl rahmeti

Ol Habîbin yüzü suyu hürmeti

Yâ ilâhi kılma bizi dâllîn

Bu duâya cümleniz deyin âmîn

Ümmetinden râzı olsun ol Muîn

Rahmetullahi aleyhim ecmaîn.

Ger dilersiz bulasız oddan necât

Âşk ile derd ile edin es-salât

Mevlid-i Şerif

Süleyman ÇELEBİ

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.