boğa
Kişisel Gelişim, Son Yazılar

Kapının Danası Öküz Olmaz

Paylaş; başkaları da faydalansın!

lider kim

Aslında bir çoğumuzun, hatta şu anda çalıştığımız iş yeri de dahil olmak üzere sıkça karşılaştığımız bir yönetim hatasını “kapının danası öküz olmaz” deyimi gayet güzel özetlemektedir.

Eski bir deyim olan “kapının danası öküz olmaz” sözü; tanıdık ve/veya mevcut bireylerin, kendi var güçlerinin de üzerinde ne kadar çabalasalar çabalasınlar, dışarıdan gelenlere (getirilenlere) karşı yetkinlik sırasında geri planda tutulduklarını ifade etmektedir.

Aile ve dar çerçevede küçük toplumlarda ya da iş yerlerinde, aynı pozisyonda ve yetkinlikte görev alması gereken kişiler yerine dışarıdan birinin getirilerek ona daha fazla şans tanınması, aile ve gurup içinden çıkan bireyin yapacaklarının zaten biliniyor olması ve dışarıdan gelenin yapacaklarının biraz da merak edilmesinden kaynaklanmaktadır.

Onun içindir ki yabancı futbolcular, yabancı sanatçılar, yabancı fikir adamlarının hareketleri ve yaptıkları yerel olanlara göre daha çok ilgi çekip daha çok itibar görür.

dana

Şayet bu yabancı statüsüne sahip kişiler zamanla yerel değerlere uyum sağlayıp yerelleşirse bu defa gördükleri ilgi ve beğeni düzeyi de yerelleşmeleri oranında azalacaktır. Örneğin Rumen kaleci çalıştırıcısı Datcu ilk geldiğinde gördüğü ilgiyi Türk vatandaşı olduktan ve Türkçe öğrendikten sonra kaybetmiştir. Hatta bir röportajda hemşehrisi Mircea Lucescu; Türkçe öğrenmek istediğini fakat bunu Datcu’nun engellediğini ve dikkate alınmasını istiyorsa Türkçe öğrense dahi kimseye söylememesi gerektiğini Datcu’nun kendisine söylediğini ifade etmiştir.

Bir nevi aşinalığın sürekli tekrarlanmasının bilinen bireyleri (yani ev danası pozisyonundaki kişi, mevcut bir çalışan, evin oğlu, evin kızı veya aileden herhangi birisi olabilir.) dezavantajlı duruma düşürdüğü aşikârdır. Dışarıdan gelen kişiye gösterilecek tolerans katsayısı genelde daha yüksek ve beklenti düzeyi de yerele göre daha azdır, nede olsa o yabancıdır, özeldir ve ne yapacağı merakla beklenmektedir. Yerel olan bireysel yabancıyla rekabet edebilmek adına yeni şeyler deneyip kendi sürprizini sunma hamlesiyle var olmaya çalışmaktadır.

boğa

Hepimiz birçok şirkette bunun doğruluğunu gözlemlemişizdir. Hatta şirkete ilk giriş aşamasında ve ilk aylarda dışarıdan gelen olduğumuz için patronlar, amirler tarafından hep ön plana çıkartılırız. Ancak zaman ilerledikçe, aileden biri oldukça artık aynı etki kalmaz, herkes gibi olmaya başlarız ve gözler dışarı kaymaya başlar. Bizim çok iyi bildiğimiz şeyler bizim tarafımızdan söylendiğinde, dışarıdan birisinin söylediği kadar etki yaratmamaya başlar. Dışarıdan birisi bizimle aynı şeyi söylediği zaman bizimkinden daha etkili, daha önemli olmaya başlar. Hele hele bu kişinin bir de şirkete maliyeti varsa onun söyledikleri (bizim söylediklerimiz ile %100 aynı olsa dahi) daha önemli olur, daha parlak gelir, herkes; “bu adam bir harika” der.

Çünkü artık biz aileden biriyizdir, ailenin çocuğuyuzdur, tanınan kişiyizdir. Fazladan maliyetimiz, yani kıymetimiz yoktur.

Dışarıdan satın alınan birçok danışmalık hizmeti aslında, içeride çözülebilecek olmasına rağmen dışarıdan alınır. Bir anlamda bakıldığında gereksiz bir şey gibi gözükse de aslında, sözlerine daha fazla kıymet biçildiği için ve uygulamayı hızlandıracağından faydalıdır.

Ama bu tutum, mevcut çalışanların işe olan heveslerini olumsuz yönde etkiler.

Patronlar, yöneticiler ellerindeki kıymetin ne olduğunu çok iyi tartmalı ve anlamalıdır. Aksi halde oluşacak motivasyon kaybı bir taraftan yaratıcılığı ve çözüm üretkenliğini olumsuz etkilerken diğer taraftan da maliyetleri artıracaktır.

Herkesin “zaten kapıdaki dana” olarak değil de “bir öküz hatta bir boğa” gibi değer görmesi temennilerimle iyi çalışmalar.

Yazı: https://eksisozluk.com/kapinin-danasi-okuz-olmaz–757504?a=nice adresindeki yazıdan derlenmiştir.

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.