hırsız
Politika, Son Yazılar

Doğudaki Kaçak Elektrik Sorunu Nasıl Çözülür

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Aşağıda TEDAŞ 2012 faaliyet raporlarından Türkiye’mizin il bazında kayıp kaçak elektrik kullanımında zirvedeki 10’luyu görmektesiniz…

iller kayıp kaçak oranları
Tam listeye TEDAŞ 2012 YILLIK RAPORU linkinden ulaşabilirsiniz…

İlk yorumunuz nedir? Bu iller sözde kürdistan ilan edilen bölgenin illeri değil mi?

Haberlerde de rastlamışsınızdır; kaçak kontrolüne giden dağıtım şirketi ekiplerini mahallelerine sokmadılar, mahalleye kontrol için giren kayıp kaçak ekiplerini kolluk kuvvetleri kızgın halkın arasından zorlukla kaçırabildiler… vs. vs. vs.

Yani bir atasözümüz var ya; “Yavuz hırsız ev sahibin bastırır“işte o misal.

Peki devlet bu kayıp kaçak elektrik kullanımından zarar ediyor mu?

Tabi ki HAYIR!

Ne yapıyor devlet peki kayıt dışı kullanılan bu elektriğin bedelini karşılayabilmek için?

Ben söyleyeyim Kayıp Kaçak ya da tarifedeki yansıması ile K/K bedeli adı altında yaslıyor; kullandığı elektriğin ölçümüne mani olmayan düzgün müşteriler olan bizim faturalarımıza.

boynundan zincire vurulan adam

EPDK (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) bir dönem alenen gösterdi fatura başına ne kadar kayıp kaçak bedeli ödediğimizi bize ama gelen tepkiler üzerine yeniden gömdü tarifeler içerisine…

Sesimizi çıkarmadık, seslerini çıkarıp mahkemelerde haklarını arayanlar ve sözde kayıp kaçak bedelini geri almaya hak kazananlar ise avuçlarını yaladılar; Yargıtay’ın “Bakanlar Kurulu kararıyla alınan bir bedelin geri iadesi mümkün değildir”  hükmündeki kararı ile…

Elektriğin kaçak kullanılmasına mani olunamıyor çünkü bedava yaşamaya alışmışlar ha şimdi birde sözde barış süreci var ya, aman barışıklığımız bozulmasın…

Çocuğunu nüfusa kaydettirene devlet para ödemesi yapsın doğuda, çocuğunu okula gönderene de ayrıca bir ödeme… Binmişler devletin sırtına; bak bozuşuruz ha diye vur Allah kırbacı vur…

Bizde enayi gibi ödeyelim duralım onların devlete verdikleri zararları.

Arkadaş ile DEDAŞ ekiplerini jandarmanın halkın elinden zor kullanmasını konuşurken bir anda bir ışık çakıverdi beynimizde;

iyi fikir

Şehirde tüketilen elektriği biliyoruz, ne kadarını müşterilere fatura ettiğimizi de biliyoruz, şehre satılan enerjiden fatura edilen enerjiyi çıkartacağız ki bu bize o şehrin kayıp kaçak enerji tüketiminin ne kadar olduğunu verecek, böleceksin hane sayısına, çarpacaksın birim fiyatı ile… al sana diyeceksin elektrik faturan!

Acemice mi oldu; biraz geliştirelim o zaman;

Elimizde ortalama bir meskenin, bir ticarethanenin, sanayi kuruluşunun aylık bazda, yıllık bazda tükettiği elektrik miktarı mevcut. O ortalamaları kullanarak kayıp kaçak olarak kullanıldığını bildiğimiz elektrik enerjisinin dağılımını biraz daha adaletli yapabiliriz.

Aman olmaz böyle bir şey mi diyorsunuz?

Sizin sayacınız arıza yapsın da görün; şirketler elektrik tüketiminizin ölçülemediği zaman aralığında kullandığınız enerjinin bedelini, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) mevzuatlarını kullanarak size o kadar güzel fatura edecektirler ki…

Hem artık dağıtım şirketi son endeks değerini okumazsa, perakende satış şirketi müşterisinin ortalama tüketimini hesaplayarak müşterisine fatura çıkarabiliyor… Sayaç endeksi okunduktan sonra da + tüketim – tüketim olarak bir sonraki faturasına yansıtabiliyor!

İşte böyle bir uygulamanın cuk diye oturacağı yer işte kayıp kaçağın bir türlü yoluna sokulamadığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimiz.

Şu sorularınızı duyuyorum; fatura ettik de ne olacak, sanki ödeyecekler?

Sıkıysa ödemesinler!

Mevzuatlar bize tıkır tıkır işliyor da onlara gelince niye yan yattı çamura battı oluyor?

Ben eşeği miyim bu devletin?

Maaşımdan kes, yok maaşın şu rakamı aştı vergi dilimine sok daha fazla kes, aldığım ürünlerde devlete kdv vereyim, evimin arabamın vergisini sigortasını yatırayım ki devlet ile karşı karşıya gelmeyeyim…

Ben, benim gibiler; bizler böyle yapıyoruz da oralarda yaşayan insanlar kim oluyor?

Hani bir söz var ya; yüz verdim Ali’ye geldi s.çtı halıya diye onların ki o hesap!

Yok, arkadaşım yok orada kürdistan diye bir yer yok, öyle bir şey olamaz. Orası da Türkiye Cumhuriyeti Devleti toprakları, ben burada hangi kurallara tabi isem onlarda o kurallara tabi olacak; orası da bizimdir, bizden ayrılamaz.

Oradaki kimseye de hiçbir kılıf altında ayrıcalık tanınamaz.

hiç bir ayrım gözetmeksizin herkes eşittir

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.