Cumhuriyet 90 yıllık reklam arası değildir.

Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı İmparatorluğunu inkar etmez, edemez.

Türk Müslümanlar Osmanlı İmparatorluğunu inkar etmez, edemez.

Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları Müslüman Osmanlı İmparatorluğunu yıktılar yerine dinsiz Türkiye Cumhuriyetini kurdular demek tarihi bilmemekten kaynaklanmaktadır.

Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını Türk, Müslüman kimse inkar edemez.

Tülay Babuşçu adlı yalaka bir milletin vekili belkide bürokratik ortamda daha fazla kalabilmek için en tepedeki adama şöyle seslenmiş

Böyle insanlara en güzel yakıştırmayı yapan kişi İlber Ortay’lıdır ve O’nun ağzıyla söylüyorum “CAHİL”.

Eyyyyy Tülay Babuşçu adlı milletib vekili; Cumhuriyet için 90 yıllık arası demişsin; Cumhuriyet bu ülkenin bağımsızlığının ve geleceğinin gerçeğidir. Bu sözle sen kendi düşüncenin tanıtımını iyi yapmaktasın.

Bir kere şu ifadesine bakalım: “Filistin’i vermediği için yıkılan”…

Yaw hem büyük bir imparatorluk diyorsun be kadın hem de bir kara parçasını vermedi diye yıkıldı diyorsun. Özel gününe geldi herhalde:)

Osman Gazi, Orhan Gazi, Yıldırım Bayezid, ÇElebi Mehmet, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selim, 4. Murat, 2. Mahmut, Abdülhamit… Vahdettin. Bunları ve aralarındaki Osmanlı İmparatorluğu padişahları eğrileri ile doğruları ile tarihimizde göz ardı edemeyeceğimiz geçmişimizdir. Ama bu büyük İmparatorluğun yıkılışını, parçalanmasını birkaç adama ve bir kaç yıla bağlamak taraflı yalaka görüşten başka bir şey değildir.

Batı, Osmanlı İmparatorluğu İstanbul’u fethettikten sonra bir silkindi ve kendine geldi. Orta Çağın karanlık örtüsünü üzerinden attı. Osmanlı İmparatorluğunun elinde tuttuğu ticaret yollarına alternatif yollar bulmanın izini sürdü ve bu sırada yeni bir Ana Kara keşfetti…

Yazarlar düşüncelerini kitap haline getirdiler, matbaalarda çokça basılıp bir insanın düşüncesi uzakta bulunan insanlara dahi ulaştırılmaya başlandı; İncil çoğaltıldı, her eve girdi, batılı savaşçılar gittikleri her yere İncilden de binlerce götürdüler. İncil ile birlikte İncil ne diyor diye açıklayıcı bir de din bilgini götürüyorlardı.

Peki batılılar bütün bunları yaparken bizimkiler ne yapıyordu?

Fatih Sultan Mehmet; kardeş katlini vacip kıldı, Kanuni Sultan Süleyman şehzadesi Mustafa’yı boğazlattı, 4. Murat her gece 4 kadın ile birlikte oluyordu… vs. vs. vs. 1. Ahmet döneminde şehzadelerin sancaklara çıkması yasaklandı, 3. Ahmet dönemi de batılı prensler gibi saraylarda şaşalı bir hayat başladı…

Yönetim tarafından belirlenmiş belli kitaplar yine seçilmişlere okutturuluyordu.

İbrahim Müteferrika matbaa’yı kurmak için ne zorluklarla izin almıştı; Şeyhülislam dini eserler basılmaması şartı ile izin vermişti. (Aman dini eserler çoğaltılıp herkes okursa; maazallah, herkes devleti yönetenlerin dini kendilerine nasıl yonttuğunu anlarlardı da isyanlar çıkardı)

Batı gelişiyordu, gelişiyordu…

Kişiler nezdinde tarihi kurcalamak doğru bir şey değildir. Doğru olan; o devirde icraatları yapan kişilerin yapmış olduklarına sebep olan olayların ve düşüncelerinin eksileri ile artıları ile değerlendirilerek bu devirde neleri neleri yaparsak ilerleme sağlarız, neleri neleri yaparsak geriye gideriz… diye geleceğe yönelik kısa süreli değil uzun süreli bir program yapmaktır.

Osmanlı 600 yıl tarih sahnesinde kalmış, çağ açmış çağ kapatmış bir cihan İmparatorluğudur. Ama Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları değildi çöküşüne sebep. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, batılılar tarafından santim santim paylaşılmış olan, batılılar tarafından türlü oyunlarla hasta bırakılmış, çağa ayak uyduramamış ve gerisinde kalmış Osmanlı İmparatorluğu topraklarından kurtarabilecekleri ne kadar toprak varsa kurtarmışlardır.

Devlet yönetim tarzının; babadan oğula geçen şekilde değilde, halk tarafından seçilmesi çağa en uygun yönetim anlayışıdır.

Hatalar olmamış mıdır; Hatalar vardır; 60, 71, 80 darbeleri, 28 şubat… bunlar yakın tarihimizin hezimetleridir. Hepsinin altında yatan temel sebepte geçmişimizden bi haber olmamız ve çıkarılan yasaların, yapılan uygulamaların Anadolu coğrafyasındaki herkes için uygun olmamasından kaynaklanmaktadır.

…

Eğer bu topraklarda hala ezan okunuyorsa, bu topraklarda hala Osmanlı İmparatorluğu’ndan övgü ile söz ediliyorsa Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları sayesindedir.

Ruhları şad olsun.