the theory of everything
Biyografi, Dram, Sinema Felsefesi, Son Yazılar

Her Şeyin Teorisi, Stephen Hawking, Oscar 2015

Paylaş; başkaları da faydalansın!

the theory of everythingKanuni Sultan Süleyman’ın dediği gibi; “dünyada bir nefes sıhhat gibisi yoktur”.

Bir çoğumuz sağlığımızın bize bahşedilmiş ne büyük bir nimet olduğunu bilmeden yaşıyor. Sanki hep sağlıklı olacakmışız gibi hareket ediyoruz yada sağlığımız yerindeyken yapabileceğimiz şeyleri yarınlara bırakıyoruz. Oysaki vücudumuzda her geçen gün ile birlikte fark edilebilir yada daha sonra gün yüzüne çıkacak marazlar oluşuyor.

Stephen Hawking bunu en iyi bilen, insanlara en iyi anlatabilen ünlülerden biri. Ünlü olduğu alan bilim. Stephen Hawking kuantum fiziğinde yapmış olduğu çalışmaları ve teoremleri, kendisinden daha yaşlı olan bilim adamlarının bile takdirini kazanmış gerçek bir dahi.

Bilimsel çalışmalarını engelleyecek bir sağlık probleminden muzdarip olmasına rağmen bilimsel çalışmaları ile nam salan Stephen Hawking’in biyografisini tüm önemli detayları ile başarılı bir şekilde anlatan bu filmde, sağlığın önemini bir kez daha kavrarken, sevgi, dostluk, aile kavramlarının da bir insanın hayata tutunması, yaptığı işte başarılı olması için ne kadar önemli ve gerekli etmenler olduğunu anlayacaksınız.

Zamanın kısa tarihi adlı kitap tanıtımında Stephen Hawking’e “Tanrıya inanmadığınızı söylediniz, size yardım eden bir hayat felsefeniz var mı?” diye soru yönelttiler.

Stephen Hawking ise soruyu şöyle cevapladı:

“Yüz milyon galaksinin arasındaki bir dış mahallede, ortalama bir yıldızın etrafında dolanan daha küçük bir gezegende gelişmiş primatlar olduğumuz gayet açık.

Ama medeniyet doğduğundan beri insanlar dünya düzeninin altında yatan bir anlayış için yalvarıp durdular… evrenin sınır koşulları hakkında; çok özel bir şey olmalı!

Sınır olmamasından daha özel ne olabilir?

İnsan çabasının da bir sınırı olmamalı. Hepimiz farklıyız. Hayat ne kadar kötü görünse de her zaman yapabileceğin ve başarılı olabileceğin bir şey vardır. Nefes aldıkça umut vardır.”

Oscar adaylıkları: En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu (Eddie Redmayne), En İyi Kadın Oyuncu (Felicity Jones), En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Özgün Müzik

Oscar’da, kategorilerinde aday gösterilen bütün filmleri izledikten sonra değerlendirme yapacağım. Benim 2015 Oscar değerlendirmelerimi https://www.omurokur.com/2015/01/2015-oscar-odullerini-kim-kazanir/adresinde okuyabilirsiniz…

Benim Puanım: 10 / 10

IMDB Puanı: 7,8 / 10

Vizyon Tarihi: 27 Şubat 2015

Yapımı: 2014 – İngiltere

Tür: Biyografi, Dram

Süre: 123 Dak.

Yönetmen: James Marsh

Oyuncular: David Thewlis, Emily Watson, Eddie Redmayne, Felicity Jones, Harry Lloyd

Senaryo: Anthony Mccarten

Yapımcı: Tim Bevan, Eric Fellner

Stephen Hawking kimdir?

Stephen William Hawking 8 Ocak 1942 Oxford, İngiltere, Birleşik Krallık, İngiliz fizikçi, evren bilimci, astronom, teorisyen ve yazar.

Milliyeti: İngiliz

Çalıştığı Bilim Dalı: Matematik, fizik, evrenbilim

Çalıştığı yerler: Cambridge Üniversitesi

Doktora hocası: Dennis Sciama

Doktora öğrencileri: Bruce Allen, Fay Dowker, Malcolm Perry, Bernard Carr, Gary Gibbons

Önemli başarıları: Sonsuz evren, Big bang, Karadelikler, Hawking radyasyonu

Aldığı ödüller: Albert Einstein Medal (1979), CBE (1982), Wolf Prize in Physics (1988), Prince of Asturias Award (1989), Copley Medal (2006)

Evlilikleri: Jane Wilde (e. 1965–1991), Elaine Mason (e. 1995–2006)

Çocukları: Lucy Hawking, Timothy Hawking, Robert Hawking

Çocukluğu ve eğitim yılları

Hawking sekiz yaşındayken, Kuzey Londra’dan 20 mil uzaktaki St Albans’a gitti. 11 yaşında St Albans okuluna kayıt oldu. Buradan mezun olduktan sonra babasının eski okulu Oxford Üniversitesi kolejine devam etti. Babasının tıpla ilgilenmesini istemesine karşın, o matematiği seviyordu. Fakat okulun matematik bölümü mevcut değildi. Bu yüzden onun yerine fizik öğrenimi görmeye başladı. Üç yıl sonra doğa bilimlerinde birinci sınıf onur madalyasıyla ödüllendirildi. Hawking daha sonra kozmoloji (evrenbilim) üzerine çalışmak üzere Cambridge’e gitti. O zamanlar Oxford’da evren bilimi üzerine çalışma yoktu. Cambridge’de danışman olarak Fred Hoyle’u istemesine karşın Dennis Sciama atanmıştı. Doktorasını aldıktan sonra ilk önce araştırma asistanı, daha sonra Gonville and Caius College’de profesör asistanı oldu. 1973’de Gökbilim Enstitüsünden ayrıldıktan sonra Hawking, Uygulamalı matematik ve Kuramsal fizik bölümüne geçti. 1979’dan sonra matematik bölümünde Lucasian matematik profesörü oldu. Bu profesörlük 1663 yılında üniversite parlemento üyesi olan Henry Lucas tarafından kurulmuştu. İlk olarak Isaac Barrow sonra 1669’da Isaac Newton’a verilmişti. Hawking, evrenin temel prensipleri üzerine çalıştı. Roger Penrose ile birlikte Einstein’ın Uzay ve Zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramının, Big Bang’le başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi. Bu sonuç Kuantum mekaniği ile Genel Görelilik Kuramı’nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyordu. Bu yirminci yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biriydi. Bu birleşmenin bir sonucu da karadeliklerin aslında tamamen kara olmadığını, fakat radyasyon yayıp buharlaştıklarını ve görünmez olduklarını ortaya koyuyordu. Diğer bir sonuç da evrenin bir sonu ve sınırı olduğuydu. Bu da evrenin başlangıcının tamamen bilimsel kurallar çercevesinde meydana geldiği anlamına geliyordu.

Hastalığından önceki yaşamı

Stephen Hawking 1960’ların başında 21 yaşındayken tedavisi olmayan Amyotrofik lateral skleroz (ALS) hastalığına yakalandı. Motor nöronların zamanla yüzde seksenini öldürerek sinir sistemini felç eden; ancak beynin zihinsel faaliyetlerine dokunmayan bu hastalık, Hawking’i tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkûm etti. Ünlü bilim insanı, 1985 yılından bu yana sesini de yitirmiş olduğu için, koltuğuna yerleştirilmiş, yazıları sese dönüştürebilen bilgisayarı sayesinde insanlarla iletişim kurabiliyor. Şu anda Hawking, bilimsel uğraşlarında ve günlük yaşantısında çevresinden ve ailesinden büyük destek almaktadır. Konuşmak istediği anda, elindeki elekronik aleti sıkarak, sandalyesine bağlı özel bilgisayarının ekranına, dakikada ortalama 10 kelimeyi sıralayabilmektedir. Bu sessiz konuşan dehanın, özel bilgisayarının hafızasında yaklaşık 2600 kelime bulunmaktadır. Böylece herhangi bir kelimeyi söylemek istediğinde ekrana yazabilmektedir. Sağlıklı insanların konuşmalarında kullandığı kelime sayısı da 2500 civarındadır. Dolayısıyla Hawking, duygularını ifade etmede kelime sıkıntısı çekmemektedir.

Stephen Hawking kuantum fiziği ve kara deliklerle ilgili iddialarıyla, bugün yaşayan bilim insanları arasında dünyada en çok tanınan isimdir. Kitapları, 40 dile çevrildi; evrenle ilgili çılgın teorik bilgilerini popüler hale getirmek için gereken maddi bağımsızlığı sağlayacak ve Cambridge Üniversitesi’ndeki uygulamalı matematik ve teorik fizik laboratuvarını geliştirecek kadar da sattı. Hawking, hastalığıyla gizemli bir kişilik oluşturmaktadır. Son kitabı “Ceviz Kabuğundaki Evren”de, dünyanın büyük bir felaket ile karşı karşıya kalabileceğini belirterek uzayda insan kolonileri kurulmasını gündeme getirmişti. Bir fenomen haline gelen ve milyonlarca satan “Zamanın Kısa Tarihi: Büyük Patlamadan Karadeliklere” kitabı, Hawking’e asıl şöhreti getirmişti. İlk kitabının yayımlanmasından bu yana gerçekleşen önemli buluşların ardındaki sırrı açığa çıkaran “Ceviz Kabuğundaki Evren”, “Zamanın Kısa Tarihi”nin bir devamı sayılabilir. Yeni kitabıyla yazar, bizleri çoğu kez gerçeklerin kurmacadan daha şaşırtıcı olduğu teorik fiziğin en üst noktalarına çıkarıyor ve evrenin temel ilkelerine dair anlaşılır yorumlarda bulunuyor. Görelilik kuramından zaman yolculuğuna, süper kütle çekiminden süpersimetriye, kuantum teorisinden M-Kuramı’na ve bütünsel beyin algılanımına kadar evrenin bilinen en kışkırtıcı sırlarına kapı aralayan kitap, Einstein’in “Genel Görelelik Kuramı” ile Richard Feynman’ın çoklu geçmiş düşüncesini birleştirerek evrende olup bitenleri tanımlayabilecek eksiksiz ve tek bir teori geliştirmeye çalışıyor. Okur, kitabı bir bilimsel eser olarak algılayabileceği gibi, rahatlıkla bir bilim–kurgu romanı gibi de değerlendirebilir. Hawking’in “karmaşık önermeleri günlük yaşamdan çekip aldığı analojilerle resmetme becerisi” buna imkân tanımaktadır. 2012’de “Büyük Tasarım” adlı kitabını da çıkartmıştır. Kitaplarında genellikle bir “Yaratan”ın varlığını inkar eden Stephen Hawking, Her Şeyin Teorisi (Birleştirilmiş Alan Kuramı)’ne ulaşıldığı zaman, kainat’ın yaratım sürecinde, ‘Tanrı’ kavramına ihtiyaç olmadığını da net bir dille ifade eder.

Stephen Hawking, Einstein’dan bu yana dünyaya gelen en parlak teorik fizikçi olarak kabul edilmektedir. 12 onur derecesi almıştır. 1982’de CBE ile ödüllendirilmiş, bundan başka birçok madalya ve ödül almıştır. Royal Society’nin ve National Academy of Sciences (Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi) üyesidir.

Stephen Hawking yazdığı çocuk kitaplarıyla birlikte çocukları etkileyip onları evrenbilime yanaştırmıştır. Yazdığı kitaplar çocukların hayal dünyasını da genişletmiştir.

Paylaş; başkaları da faydalansın!

3 thoughts on “Her Şeyin Teorisi, Stephen Hawking, Oscar 2015

  1. I simply want to say I am newbie to blogs and really liked you’re web blog. Most likely I’m want to bookmark your blog . You amazingly have remarkable articles. With thanks for sharing with us your web-site.

  2. Thank you for the sensible critique. Me & my neighbor were just preparing to do some research on this. We got a grab a book from our local library but I think I learned more clear from this post. I am very glad to see such magnificent information being shared freely out there.

  3. Merely wanna remark on few general things, The website style and design is perfect, the subject matter is really good. “The stars are constantly shining, but often we do not see them until the dark hours.” by Earl Riney.

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.