Devlet Bahçeli
Politika, Seçim 2015, Vatan için, Vatandaşlık

Devlet Bahçeli ve MHP’lilere Açık Mektup

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Devlet Bahçeli

Sayın Devlet Bahçeli

Yaşınıza, siyasetteki tecrübenize söyleyecek sözüm yok.

Kafatasçı olarak bilinen milliyetçi hareket partisinin ülkü ocaklarını oturaklı bir havaya getirmiş olmanız ise takdire layıktır.

Ama her kaybettiğiniz seçimden sonra (1 Kasım seçimlerinde neredeyse %10 barajını geçemiyordunuz ve HDP’nin bile altında milletvekili çıkarmanıza rağmen) başkalarını suçlayıcı tavır içerisindesiniz. (%10 barajını geçmek kazanmak değildir ki; ) ,

Olaylara “HAYIR”lı yaklaşıyorsunuz.

Parti içerisinde ismi ön plana çıkan kişileri kendinize rakip olarak görerek (Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu şehzade Mustafa’yı boğazlatması gibi) onları parti içinde yok etme tutumu sergilemektesiniz.

Hâlbuki Fatih Sultan Mehmed’in babası 2. Murad gibi olmanız gerekmektedir.

Bu tavrınız ile siz, Türk halkının hafızalarında diktatör dediğiniz Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın yanında diğer bir diktatör olarak yer etmiştir.

Sizin beyanatlarınızı okurken/dinlerken rahmetli Kemal Sunal’ın Koltuk Belası filmi tekrar tekrar gözümün önünde canlanıyor. Siz Türk halkının gözünde iş yapamaz ama koltuktan da ayrılmaz bir adam durumundasınız.

AKP şu şu nedenlerden dolayı kazandı şeklinde beyanat vermek yerine aynayı kendinize döndürmeniz gerekirdi ama yapmadınız.

Ne demiş atalarımız aynası iştir kişinin lafa bakılmaz!

Kendinize sormanız gereken soru bu! Ben nerede yanlış yaptım?

İğneyi kendinize çuvaldızı başkalarına batırın.

Mustafa Kemal Atatürk, “söz konusu vatan ise gerisi teferruattır” demiştir ama siz 7 Haziran seçimlerinden sonra, halkın, sizinle birlikte muhalefet yapma görevini verdiği sol kanada ağır ithamlarda bulundunuz. Dinsiz dediniz.

Bu hakaret ötesi söz, ülkü ocaklarına ne kadar çeki düzen vermiş olursanız olun 70li ya da 80li yılların sağ sol ayrımına ve nefrete neden olmaktadır ve sizin gibi beyefendi birisine hiç yakışmamıştır.

Bir futbol veya basketbol takımı düşünün.

Bu takım aynı kadro ile bir kaç maç arka arkaya kaybediyorsa kadroda değişikliğe gidilir.

Kadro yetersiz ise takımın neresinde aksama varsa orası için daha uygun olabilecek bir sporcu getirilir.

Takımın kalecisi, savunması, oyun kurucusu ve ileri ucu iyi ama yine de kazanamıyor ise bu sefer sıra teknik direktöre gelir.

Çünkü iyi takımı sonuca götürür şekilde oynatamayan teknik direktördür.

Sizin partiniz MHP şu anda benim gözümde iyi bir kadroya sahip olmasına rağmen, gerekli olan yerde gerekli olanın kullanılmadığı bir parti, sizde bu partinin genel başkanı olarak kötü teknik direktör konumundasınız.

Aynı rakibe karşı defalarca kaybettiniz.

Takımınızın ismi olabilir ama hem takım kadrosu hem de teknik direktör olarak yanlış seçimler yaptınız.

Diğer takım hep sizi yenmeyi başardı.

Yaşıma bakıp bana “dünkü çocuk, sen şortla gezerken biz…” diyebilirsiniz ama zaman ağlama zamanı değil zafere, bitirilen Türkiye Cumhuriyetini nasıl geleceğe taşıyabiliriz sorusunun cevabına odaklanma zamanıdır.

Hem sizin hem de takım kadronuzun değişmesi gerekmektedir.

Birileri sizi alaşağı etmeden bir büyüklük yapın ve koltuğunuzu, partinin bayrağını Türkiye çıkarlarına uygun yönetecek aktif birisine teslim edin.

Saygılarımla.

Ömür OKUR

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.