Politika, Uyarı, Vatan için, Vatandaşlık

Evet Demiyorum Çünkü

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Neden seçim yapıyoruz?

 …

Elbiselerimiz eskidi ve üstümüze başımıza bir şeyler alacağız diyelim; nelere dikkat ederiz?

Önce bütçemize bakarız, üst baş için ayırabileceğimiz para ne kadar…

Hangi mevsimdeyiz, ne giyebiliriz…

Bana hangi renkler uyar…

Bedenim kaç, markanın kalıpları nasıl…

Bir sürü şeyi elimize alır soyunma kabinine geçer, deneriz… ve beğenisine güvendiğimiz birisine de teyit ettiririz tercihimizi değil mi!

 Siyasette aynı.

Takımların taraftarları nasıl der; kanım aksa… ve takımının renklerini söyler. Doğuştan bu takımı tutuyorum. Ölene kadar…

 

Ama siyaset böyle değildir. Siyasette bir ülkenin geleceği söz konusudur. İcraatları ile ülkeyi bataklığa sürükleyene gerekli ceza verilmelidir. Bu cezayı verecek olan onu ülkenin geleceği için icraat yapsın diye seçen halkın taa kendisidir.

Şimdiki iktidar partisi yüksek bir oy oranı ile Türkiye’nin başına ilk geldiğinde ne yalan söyleyeyim; Türkiye’de her şeyin diğer iktidarlardan farklı olacağına inanmıştım çünkü kurulduğundan kısa bir süre sonra Türkiye’nin uzun yıllarına damga vuran partileri saf dışı bırakmışlardı.

Ama…

Daha ilk zamanlarında bir kuruma girerken torpilin ne demek olduğunu anladım. KPSS puanına rağmen mülakat sonucu iktidar partisinin il üyelerinden birisi yeğenini sokmuştu işe ben ise son sıraya…

Kamu kuruluşunda bir işe başvurdum yine, CV mi müdür çok beğenmişti, Ankara’ya bakanlığa başvuruya gittim… Ne olduysa iş ilanının iptal edildiğini bakanlığın kapısında öğrendim diğer bir sürü kişi ile birlikte…

En yakın arkadaşlarımdan biri bile bana şunu demişti; “her parti teşkilatının varlığı için kendi adamını işe alır” sen işi unut! Demiştim ki; “ben hiç bir siyasi partiye üye değilim, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, mesleğim elimde” sonra anladı benim ne haklı olduğumu kendisi partiden atılıp ta bir baltaya sap yapılmayınca…

Ama bunlar değil beni HAYIR dedirten.

15 yıldır iktidarda olan bir partinin hem de Cumhurbaşkanları da kendisinden olan bir partinin hala bir şeyler için bahane bulması hiç yakışır değil.

Allah razı olsun; yol yaptı, köprü geçirdi, tünel açtı, hava alanları kurdu, sigarayı kapalı alanlarda yasak etti ama Türkiye dünya da nereye geldi.

Yapılan yollar, geçirilen köprüler, açılan tüneller boğazımızdan kesilen vergilerimizden yapılmasına rağmen bir de buralardan geçiş ücreti ödüyoruz, araç yakıtını en pahalı kullanan ülkeyiz niye?

İhaleleri hep aynı isimler alıyor; BÜYÜK Türkiye’nin başka firmaları yok mu?

Yok zamanda kurulan devlet kuruluşları bir bir özelleştirildi neden; rekabet oluşsun diye ama kuruluşları yok pahasına alanlar aynı isimler olunca piyasada rekabete aykırı işler yapan şirketler türedi. Fiyatlar düşeceğine arttı.

Arpayı, buğdayı, mısırı, pirinci, bulguru ve daha bir sürü ürünü yurtdışına satacağımız yerde üretemez duruma gelip yurt dışından ithal eder hale geldik. 

Hayvanlarımızı bile okyanus aşırı ülkelerden gemilerle getirtiyoruz.

Hangi markayı üretiyoruz. 15 senede yurtdışına şunu da üretiyoruz satıyoruz diye neyi yaptık; yerli araba mı yaptık ta satıyoruz dünyaya? Yurtdışına satışı bırakalım yapalım da bari sadece biz kullanalım. Yok!

Dünyanın en çok tüketilen teknoloji ürünlerinden hangisini üretebiliyoruz? Cep telefonu, tablet, televizyon… Neyi? Yok!

Yapalım her şeyi biz kendimiz üretelim ama aklımızla alay etmeyin yaw! Atak helikopteri motor ve mekanik aksam İngiliz Amerikan ortaklığı bir şirketten, Altay tankına motor aranıyor… Keşke her şeyi üretebilseydik.

2002 yılında terörist başı idam edilmemişti ama içeri tıkılmıştı. Dağdaki kalan tohumluklar ne yapacaklarını bilemiyorlardı… İktidar partisi de bilemedi. Çözüm kolaydı oysaki; Yılanın başı kopmuşken gövdesini de parça pinçik etmek gerekiyordu ama bırakın müdahaleyi yılana baş ameliyatı bile yaptılar davullarla zurnalarla kandili içimize sokarken şehitlerimiz ile bir sürü aileye göz yaşı bile döktürdüler…

Sakın hiç suçum yok demesinler 15 Temmuz Darbe girişimine giden yolu da bunlar açtı; Askeriyeye yapılan Balyoz, Ergenekon gibi diğer kurumlara da çeşitli başka isimler ile üst makamlarda hakkı ile oturanlar alaşağı edildi yerlerine torpil ile hak etmeyen liyakat fakiri insanlar yerleştirildi.

Ev sahibi olmak için yıllar süren krediler veriliyor. Kira öder gibi sloganı ile. TOKİ’nin amacı çok sayıda ve ucuz konut yapıp, piyasadaki diğer müteahhitlerin aşırı kar elde etmelerinin önüne geçmektir ama TOKİ bile fahiş fiyatla konut satarak müteahhitler ile fiyat artışı yarışına giriyor.

Bir de Lozan Anlaşması yüzünden yer altı zenginliklerimizden faydalanamıyoruz yalanı var yıllardır… Ulan hangi maddede yazıyor bu birisi bana göstersin ben bulamadım da. Petrol çıkartıyoruz, kömür çıkartıyoruz, altın çıkartıyoruz, bakır çıkartıyoruz, bor çıkartıyoruz… Çıkartıyoruz lan işte.

Lozandan 12 sene sonra MTA ve Etibank neden kuruldu. Maden Tetkik Arama yer altı kaynaklarımızın yerini tespit etmek için Etibank’ta yeraltı kaynaklarını işletmek ve değerlendirmek üzere, sanayinin ihtiyacı olan madenleri, endüstriyel hammaddeleri, enerjiyi üretmek ve bu işlerin yapılması için gerekli sermayenin toplanacağı her türlü bankacılık işlemini yapması için kuruldu.

Oku Türkiye’min insanı OKU!

Daha neler neler var:(

Tekrar söylüyorum yıllardır Cumhurbaşkanı da kendilerinden tek başına iktidar olan partiye, Türkiyeyi geleceğe taşıyacak işlerden alıkoyan ne vardı. Muhalefet mi? Sayısı kaçtı muhalefetin, hangi kanun maddesinin geçmesine engel olabildiler? Cumhurbaşkanı partisinin temsili onay makamıydı sadece! Her şeye OK dedi.

 

Şimdi başkanlık isteniyor.

Zaten başkanlık vardı.

Ama şimdi başkan daha ayrıcalıklı özelliklerle donatılıyor; Başkanın belirleyeceği vasfı belirsiz başkan yardımcıları atama görevden alma yetkisi, bakanlık açma kapatma yetkisi, bakanları atama görevden alma yetkisi, meclisi feshetme yetkisi, bürokratları atama feshetme yetkisi, kurum açma kapatma yetkisi, kanun hükmünde kararname çıkarma yetkis, ohal ilan etme yetkisi, savaşa ilanına karar verme yetkisi… Hem de bir başına.

Vay vay vay…

Ben, kendimin ve çok sevdiğim Türkiye’min geleceğini bir adamın kararına bırakamam.

Tek boyun eğdiğim Allah’tır.

Benim oyum bu yüzden HAYIR!

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.