
Klasik bir sorudur bu.
Her iş görüşmesinde, her sohbette karşımıza çıkar:
“Boş zamanlarınızda ne yaparsınız?”
Çoğu insanın cevabı benzerdir:
Kitap okurum, film izlerim, müzik dinlerim,
arkadaşlarımla buluşur bir şeyler oynarız,
eşimle ya da çocuklarımla vakit geçiririm…
Ama neden “boş zaman” denilince aklımıza hep bunlar gelir?
Bir işte çalışmak, ders çalışmak, üretmek mi yalnızca “dolu zaman” sayılır?
Oysa kitap okumak da, film izlemek de, müzik dinlemek de insanı geliştiren eylemlerdir.
Arkadaşlarla buluşmak, sohbet etmek, gülmek de hayatın olmazsa olmaz parçalarıdır.
Yani aslında bunlar “boş” zaman etkinlikleri değil, yaşamın kendisidir.
Benim için “boş zaman” denilince akla gelen tek şey vardır:
Gözlerimi kapatıp biraz şekerleme yapmak.
Çünkü bana göre insanın gerçekten hiçbir şey yapmadığı tek an budur.
Uykuda ne düşünürsün, ne plan yaparsın, ne üretirsin.
Sadece durursun.
Belki de “boş zaman”ın asıl anlamı,
kendimizi geliştirmediğimiz, sadece var olduğumuz o kısa anlarda gizlidir.