Boşuna Bombalıyoruz…

Boşuna bombalıyoruz boşuna, sadece gösteriş olsun diye, savaş uçaklarımız sınır ötesinde terörist örgütünün eğitim ve komuta karargâhının olduğu iddia edilen Kandil dağını günlerdir bombalıyor, peki ne var elimizde; sadece birkaç siyah beyaz video, yok erzak deposu vuruldu, yok mühimmat deposu vuruldu, yok komuta merkezi vuruldu… Peki, kaçışan kimseler yok, uçak savar bataryaları vuruldu deniyor da, bir uçaksavar mermisi niye atılmıyor uçaklara karşı, sanki vurulan yer bir kamp değil de hayalet bir şehir!

Kandil Köstebek Yuvası gibi…

Kandil köstebek yuvası gibidir bence, içerisi oyulmuş, saklanma yerleri, barınma yerleri, erzak depoları, mühimmat depoları vs. buralara belli bir nizamla yerleştirilmiştir. Abarttığımı zannetmeyin; yıllardır kandil dağı terörist elebaşlarıyla, eğitim alanları ve eğitmenleri ile militanları ile orada operasyonlardan uzak emin bir halde duruyor. Siz olsaydınız kandilin herkesçe görünen, yukarıdan gelebilecek tüm tehditlere açık dışını mı tercih ederdiniz saklanmak için, mevzilenmek için yoksa içerisini oyup, eski uygarlıklardaki gibi ihtiyacınıza göre yerleşkeler mi oluştururdunuz? Şahsen ben gözden ırak yerleşkeler oluşturmayı tercih ederdim.

Bizim savaş uçaklarımız oraları vururken şunu hayal ediyorum; toprağın altındaki yerleşkelerde kurmuşlardır dörtlüyü yanlarında da yancılar; çayına, tostuna, gazozuna kâğıt, okey falan oynuyor, T.C. Pilotları, T.C. Askerleri vur vur vur vur… güüüüüüüüüüüüümmmmmmmmm sesinden sonra da bir daha, bir daha şeklinde tezahürat ediyor, haberlerde nerelerin vurulduğu söylenecek diye bahse tutuşuyor, kahkahalar içerisinde dalgalarını geçiyorlardır. Kahrediyorum!

Hâlbuki; Vatanın bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmaya yönelik oynanmakta olan oyunu bozabilmek için, mevcudiyetinin bekasını canı gönülden isteyen güçlü bir ülkenin yapacağı; uzaktan uzağa sonucu bilinmeden yapılan desteksiz bombalamadan vazgeçip, hep övündüğü, çeşitli isimlerle lakaplarla adlandırdığı özel birlikleri ile şehirde Polisinin, kırsalda Jandarmasının ve sınır ötesinden gelebilecek tehlikeler için gerek gördüğü tüm kuvvet komutanlıklarının eş zamanlı hareketini koordine ederek, karşısında saf tutmuş düşmanlarını bizzat, savaş içerisinde, görerek, yaşayarak ve bilerek, tek bir tane bile ortada bırakmadığından emin bir şekilde tarihin tozlu sayfaları arasına göndermektir.

Muhtaç olduğumuz kuvvet damarlarımızdaki asil kanımızda mevcuttur.