Baba Olmak Demek…

Bardaktan boşalırcasına yağan yağmurda bile; evladına damla su geçirmez şemsiye olmak demek,

Lapa lapa yağan karda bile; evladına kar tanesi işletmeyen palto olmak demek,

Evleri temelinden söküp götürecek rüzgarda bile; evladına rüzgarın üfürüğünü dahi işletmeyen branda olmak demek,

Boş zaman kavramını, evladından arta kalan zaman olarak anlayan demek,

Evladının anlatmak istediğine dönmeyen dilinden ne anlatmak istediğini sabırla, deneyerek anlamaya çalışmak demek,

2 saatlik bir filmi 2 günde şikayet etmeden parça parça izlemek demek,

Kitabın en heyecanlı yerinde, bölümün bitmesini beklemeden ağlamasına derhal koşmak demek,

Uyku bölük pörçük olsa da hiç sinirlenmeyip, yeniden uykuya geçtiğinde, oturup evladını mutlulukla izlemek demek,

Tatillerde bile mesai varmış gibi erken saatte kalkmak demek,

Başımın üstünde yeri var deyimini gerçekleştirerek, sıpasını sırtına bindiren eşek olmak demek,

Evladı gülsün diye; tüm kimliğini, kariyerini çevresinde kim var kim yok bir tarafa bırakıp şebek olmak demek,

Ne kadar dolu olursa olsun, ne kadar kötü kokarsa koksun bezini açtığında bağırsakları çalışıyor diye sevinmek demek,

Tam işe gidecekken… giydiği elbisesine kustuğunda elbisesindeki kusmuğa ne olacak değil evladına neyin var demek,

Cebindeki son kuruşla kendine değil evladıma ne yapabilirim diye düşünmek demek,

Açlıktan karnının gurultusu 7. kat gökten duyuluyor olsa bile ilk evladını beslemek demek,

Baba olma demek; yufka yürekli olmak demek…

Oğlum yaşına bastı.

Evlat sahibi olmadan babalığın/anneliğin ne olduğu anlaşılmazmış,

Anlamamışım;

Ve ben; babamın, annemin benim onlara “aman anne ve/veya baba” dediğim zamanlarda söyledikleri “evlat sahibi olmadan bizi anlayamazsın” sözünden ne kastettiklerini şimdi çok iyi anladım.