Aşıklar Şehri, La La Land

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Yalnızlık, insanın geleceğe dair kurduğu hayalleri, yaptığı planları içerisine bir başkası için yer bulamamasından kaynaklanmaktadır. Kader istediği kadar karşılaştırsın, bu karşılaşmalarda kalp istediği kadar göğüs kafesini zorlasın dursun… Nafile!

Ama zaman içerisinde “keşke” demekte var…

Hayaller, sevdiğin ile birlikte olarak da gerçekleştirilemez miydi?

Hem sevgi, hem kariyer hayatı daha güzel yapmaz mıydı?

Yoksa gerçekleşen diğer hayaller sevgiyi yok mu ederdi?

Sevgi devam etse diğer hayaller gerçekleşmez miydi?

Kim bilir?

Ama bir gerçeği göz ardı etmeyelim; hiç olmadık zaman ve yerlerde aynı iki insanın karşılaşması tesadüf değil, “hadi ama artık” diyen kaderin çırpınışlarıdır.

Bu filmi izlerken Behçet Necatigil’in Sevgilerde şiiri aklıma geldi;

Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.

Bu filmi izlerken hayatınızda kalbinizi pırpır ettiren O birini hatırlayacaksınız. Belki O biri ile benim gibi evlendiniz… Belki O biri ile sevgili oldunuz… belki de O birini başka kollarda görüp keşke diyorsunuz… ama O hayatınızın O anında unutulmayacak şekilde yerini aldı artık.

Müzikal deyip de bu filme burun kıvıranlar olabilir ama inanın sahnelere göre tam kıvamında oturtulmuş Caz müziğinin dinlendirici havasında izliyorsunuz filmi.