Hayat, Life

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Gece, yıldızların görülebildiği açık gökyüzüne bakan bütün meraklı insanların kafasını kurcalamaktadır; Evrende yalnız mıyız? sorusu…

Ve bu sorunun cevabını bulabilmek için araştırma enstitüleri kuran ve bilim adamlarına çalışmaları için kesenin ağzını ardına kadar açan ülkeler vardır. Hem uzay yarışında bir adım öne çıkmak bazı ülkeler için ayrıcalıktır. İlk uzaya çıkan ülke Rusya, ilk aya ayak basan ülke Amerika… Ve yakın zamanlarımızın uzay araştırmalarına en büyük kaynak aktaran ülkesi tabi ki Çin! Hem uzay araştırmalarında insanoğlunun kullanımına bir sürüde icat yapılmaktadır…

Şimdiye kadar en gelişmiş teknoloji ile yapabildiğimiz uzay teleskoplarından gelen görüntülerde uzayın dehşet ötesi büyüklüğü hakkında bilgi edebiliyorken sınırlarının nerede olduğunu ne görebiliyor nede o sınıra ne kadar uzaklıkta olduğumuzu ölçebiliyoruz…

2020 yılında Mars yolculuğu başlıyor; Gidebilirsek en yakınımızdaki gezegene bile dünyaya indirildiğimiz kaç milyon yıl oldu anca gidebileceğiz! Ne kadar acınası yaratıklarız değil mi?

Bu sonsuz diyebileceğimiz evrende yalnız olabileceğimize yüzde kaç ihtimal verirsiniz?

Ben derim ki yüzde sıfır ihtimalle yalnızız. Daha üç harfli dediğimiz sönmüş ateşten canlıları bile görebilmekten aciziz.

…

Neyse filme geleyim:

Alien serisini izledikten sonra izlediğim uzay ve yaratık filmleri genelde beklentilerimi karşılamadığı için bu tür filmleri genelde izlemeden pas geçerim ama www.turkcealtyazi.com sitesinde inadına haftalardır en çok indirilen altyazılar arasında görünce izlemeye karar verdim Life’ı. Ve iyi ki de izlemişim dedim: Sinema tarihine geçmiş olan Alien (Yaratık) film serisi ile, bazı mantık hataları olsa da başa çıkabilecek bir film diyebilirim. Mantık hatası dediğim (oooppppps burayı söylemeyeyim izleyecekler olabilir ve bütün sihir kaçar) izleyince siz de eminim fark edeceksinizdir zaten! Film öyle bitti ki; filmin devamını şimdiden dört gözle bekliyorum. İnşallah çekilecek olan ikinci film çoğu seride olduğu gibi birincisinin gölgesinde kalmaz.

Filmden iş hayatı ile ilgili çıkarılabilecek derste var:

Görevin her ne ise, belki görevin bir insanı veya bir hayvanı veya bir şeyi tehlikelerden uzak tutmak olacak ve zaman gelecek canın bile tehlikeye girebilecek, görevini ne olursa olsun yap; çünkü o görevi sen hobi olarak yapmıyorsun, yapabilecek kişi sen olduğun için yapıyorsun.