Çok yakın tarihte olmuş olmasına rağmen, taraflı basın ve alakasız haberler bombardımanıyla gündemin asıl olaylardan uzaklaştırılmaya çalışıldığı bir ülke bizim Türkiyemiz.
Çoğunluk vatandaşlarımızda izlediği tv kanalları, dinlediği radyo kanalları, okuduğu gazeteler, takip ettiği diziler, içine düşürüldüğü sosyoekonomik şartlar gibi unsurlar yüzünden dışı farklı içi farklı siyasi düşünce girdabına kapılmış durumda ve bu yüzden asıl olaylar arasında bağ kuramamakta.
Vebayı gösterip sıtmaya razı etmek güdülemesi ile korkutularak düşünme gücünden mahrum bırakılarak bir siyasi düşünceye esir edilmiş insanlarımızın gerçekleri kolay ve akıcı okuyabilecekleri, neler döndüğünü; olayları bir birine karşılaştırmalar yaparak bir yazara ihtiyaçları var.
İşte Sözcü gazetesindeki yazıları, kitapçıların raflarında süs olsun diye yazmadığı kitapları ile yakın tarih Türkiyemiz ve Türkiye insanlarının karşılaştığı olayları, okuyanın gözüne gözüne sokarak gösterilmemeye çalışılan – saklanılan gerçeklerini alenen ortaya sererek insanın beyninde “ulan beni aptal yerine koyuyorlar be” şeklinde nöronlarının arasında doğru iletişim kurmasını sağlayan sipaps gibi bir yazar.
Ben Yılmaz Özdil’i okumayı seviyorum.
Okuyun…
Okutun…
Bir kere sırf yukarıdaki yazımın doğru olup olmadığını kontrol etmek için okuyun, başkalarına da okutun; fark edeceksiniz ki; asıl günden hiç de bize gösterilmeye çalışılan gibi değil.
Other Articles
