Aile Babası, A Family Man

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Kapitalist ekonomi yönetimini sosyalist ekinimi yönetimine karşı en güçlü olduğu tarafı, içinde barındırmış olduğu başarılı olan kazanır; basarili olmak için yeri gelir çok çalışman gerekir mantığıdır. Sosyalizmde nedir başarılı olsan da olmasan da çok çalışsan da zamanda doldursan herkes eşittir. Kalaşnikof ya da bilinen adı ile keleş tüfeklerini üreten Mihail Kalaşnikov’u düşünelim eğer yaptığı devlet bünyesinde olmasaydı şu anda dünyanın en zengin adamı olurdu.

Çok çalışırken çok kazanırken aile ihmali edilebiliyor bazen ama olmamalı. Kapitalist düzen içerisinde bir çalışan olarak söyleyebilirim ki gün geçtikçe insana 24 saatlik gün yetmemeye başlıyor. En güzeli dayan devlete al maaşını:) tutturulması gereken hedefler, sonuçlandırılması gereken gerçekleştirme zamanı olan dead line’lı projeler, nihai gün yaklaşıp da hedefin uzağında seyretmenin yarattığı stres, yöneticinin ya olacak ya olacak yoksa senin gibi adam çok tavrı insanı bir dönem ailesinden koparabiliyor.

Ama kalifiye insan şunu yapmalı işte iş ile evde ailesi ile birlikte olmalı. Evde çalışmamalı mi? Çalışabilir ama öncelik ailesinde olmalı. Hele bir de çocuk varsa… ise olan bağımlılık nedeniyle çocuğunun nasıl büyüdüğünün farkında olmayan ebeveynler var. Bu ihmal, çocuğun, içindeki boşluğu kapatmak adına başkalarına yaklaşmasına sebep olur. Onlar da işe dahil edilebilir, Onlar uyuduğunda kendi hayatında ki uykudan taviz verebilmeli. Uykuda neymiş! Öldüğümüzde zaten fazlaca uyumayacak mıyız:)

Bu film özellikle insan kaynakları çalışanları, yöneticiler ve patronlar tarafından izlenmesi gereken bir film; filmin ana teması adaletsizlik yaparsan sonuçlarına katlanırsın, adaletli olursan mükafatını alırsın.

Bu filmde kelle avcısı (Head Hunter) yani iş yerlerine çalışan, çalışanlara da iş yeri bulan ve anlaştırdığı tutar üzerinden komisyon alan bir şirketteki kafa avcısının; iş, iş yeri, rekabet ve ailesi arasındaki yaşadığı zor mücadeleye tanık olacaksınız.

Gerçekten olabilir mi?

Bir kendinizi düşünün bakalım!