Felaket Sanatçı, The Disaster Artist, The Masterpiece

Paylaş; başkaları da faydalansın!

En iyi olacak filmin senaryosunu ben kendim yazarım, ben senaryosunu kendimin yazdığı filmimi kendim yönetirim, senaryosunu kendimin yazdığı, kendimin yönetmenliğini yaptığı filmde kendim de oynarım diyerek ve tüm masrafları finanse eden Tommy Wiseau’nun, istemeden, sinema tarihinin gelmiş geçmiş en kötü filmi unvanlı ama tuhaftır ki kült filmi de olan 2003 yayın tarihli The Room filminin, çekilmeye nasıl karar verildiğinden senaryosunun nasıl yazıldığında, ekipmanların ve sahne yerinin seçiminden film ekibinin nasıl seçimine, oyuncuların seçiminden sahnelerin nasıl çekildiğine kadar önemli detayları ile çekim hikayesini izleyeceksiniz…

Filmin nasıl çekildiğinden daha çok filmin her şeyi olan Tommy Wiseau’nun çevresinden gelen tüm “asla başaramayacaksın” laflarına kulaklarını tıkayarak kendi yapmak istediği şeyi yapması takdire değer.

Filmi izlerken Tommy Wiseau’nun “bu film benim hayatımı anlatıyor” sözünü unutmadan izleyin. Çünkü bu söz üzerine şunu göreceksiniz ki; çalıştığı şirkete çok para kazandırmasına rağmen yükseltilmeyen, eşinin elini sıcak sudan soğuk suya koymamasına ve hediyelere boğmasına ve her dediğini ikiletmeden yapmasına rağmen eşi tarafından aldatılan, en yakın arkadaşım dediği arkadaşının çok sevdiği karısı ile yattığı, bir çok kişinin dış görüntüsünden dolayı canavara benzettiği bir adam, son çare ölümü düşünürken, yaşamaya devam etmeye karar verdiğinde hayatın diğer getirdiği her şeye boş verecektir… Çünkü her şey O’nun için artık normaldir.

Zaman mekan ayırt etmeden yüksek sesle konuşmak, istediği kişiyle sohbet etmeye çalışmaya başlamak, sohbet etmek, herkesin ayıp dediği hareketleri yapmak, giyim kuşamının bir birine uyumlu olmaması bile kendisine yapılan ayıplar karşısında artık Tommy Wiseau’ya normal gelmektedir.

Yaşadıkları Tommy Wiseau’yu kötü, diğer insanlardan nefret eden intikamcı bir insan yapmamıştır, diğer insanlara yine kalbindeki sevgi ile yaşamlarına saygı göstermeye devam etmiştir. Nasihatleri boş değil. Çok şey öğrenebileceğimiz nasihatlerdir.

Bu filmden hemen sonra The Room filmini de izledim. The Room filmi ile bu filmi bir araya getirdiğinizde Tommy Wiseau’nun biyografisine ulaşıyorsunuz.

Tommy Wiseau’nun “ha ha ha ha” gülümseyişi ve sürekli söylediği “hayatta bazen insanlar çılgınca şeyler yapar” uzun süre kulaklarınızdan silinmeyecek.

Bu film size; cesur olun, sizin başaramayacağınızı söyleyenlere kulak asmayın, asla vazgeçmeyin, hayallerinizi gerçekleştirmeye zaman kaybetmeden başlayın; olmazsa bile keşke deneseydim diye pişmanlık yaşamazsınız, insanlara sadece saygı gösterin, kimseye hak ettiğinden daha fazla değer vermeyin diye nasihat etmektedir. (Herkes tarafından uygulanması şiddetle tavsiye edilir.)

Biyografi filmlerinde insanları canlandırmak zordur. Ama James Franco’yu alkışlamak lazım Tommy Wiseau’yu tam da The Room filmindeki gibi canlandırmış.