Sizi Rahatsız Ettiğim İçin Özür Dilerim, Sorry to Bother You

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Bankalar, online alışveriş siteleri, firmalar ile komisyon üzerinden anlaşmalı arama merkezleri;

Telefonumuza gün boyu, bizim ilgi alanımızla alakalı alakasız bir sürü ürün veya promosyonlar için aramalar yapıyor, mail, sms gönderiyor…

Saati, sizin müsait olup olmamanız önemli değil; sevişiyor musunuz, tuvalette misiniz, hararetli bir toplantıda mısınız, kovuldunuz mu, vardiya çıkışı uyuyor musunuz… Uzmanların uzun uğraşlar sonucu keşfettikleri “Sizi Rahatsız Ettiğim İçin Özür Dilerim” gibi cümle kalıpları ile konuşmaya başlayarak ortam ne kadar gergin olursa olsun yumuşatmaya çalışıyorlar.

Ki konuşmaların %99’u köle kalıp sistemlerinden oluşmakta. Araları karşıdakinin adı veya ürün isimleri veya ürün özellikleri ile dolduruyorlar.

Telefonda pazarlama teknikleri!

Otomatik bant kayıtları olduğu gibi canlı sesleri kullanıyorlar.

En etkili olanı canlı ses (İşimde bir ekip ile benzeri bir yapı kullandığım için canlı sesin bant kaydından çok çok etkili olduğunu netlikle söyleyebilirim)

Satıcılar…

Bazı satıcılar var ki hayattan bezmiş konuşuyor; alllll ya …. da alllllmaa ben işe muhtaç olduğumdan, maaşlı çalıştığımdan, daha fazlasını istemediğimden ve para kazanmak için aramak zorunda olduğumdan arıyorum gibi davranıyor.

Bazısı da var ki primle geleceğini dizecekmiş ve ürünü icat eden kendisiymiş gibi konuşuyor; alttan giriyor, üstten çıkıyor, kapıdan çıkartıyorsun Noel baba olup bacadan düşüyor, amacı sadece satmak… daha çok hem de.

İşte bunlar aç satıcılar. Sattıklarının ne olduğu önemli değil. Yeter ki satsınlar her şeyi satarlar.

Sattıkları ürünün temsilcileri bu satıcıları severler; çünkü satmayı başarıyor. Rahmetli Kemal Sunal’ın 100 Numaralı Adam adlı bir filmi vardı. Kötü ürünün reklamında oynayan halkın çocuğu, herkese o ürünü aldırıyordu. İşte öyle.

Satıcı sattıkça kazanıyor, kazandıkça daha yüksek bedelli ürünleri satıyor, onu diğer satıcılardan ayırıyorlar ve özel satışçı yapıyorlar. Satılacak ürün belli, satın alacak kişiyi kendisi seçecek veya kendisine söylenen kişiye satacak. Satar. Kazanmak için satar. Kazanır.

Ama bir kayıp anı vardır.

Ne zaman kaybeder biliyor musunuz?

Arkadaşlarını sattığı zaman

Arkadaşlarına karşı parayı tercih ettiği zaman kaybeder.

Kaybettiğinde ne olur biliyor musunuz?

Bir patron değil de sistemin bir çalışanı olduğundan O da satılır.

Satıldıktan sonra, çevresinde arkadaşları da olmadığı için bir başına kalır yani kaybeder.

İnsan ticareti hiç bir ülkenin anayasasında yok ama dikkat edin artık meslek sahibi insanların kullanım haklarını elinde bulunduran şirketler var. Yaparım ama fiyatım bu. Gelin bana diyin ki; bu insan ticareti değil!

…

Amma da uzun yazmışım yaw; daha da yazacak çok şey var ama siz daha iyi si filmi izleyin.

Sizi Rahatsız Ettiğim İçin Özür Dilerim, Sorry to Bother You Filmi, çoğumuzun gündelik iş hayatımızda karşılaştığı gittikçe daha sertleşen kapitalist çalışma düzenini, patron ile çalışan arasındaki ilişkileri, çalışanların zamanla insanlıktan çıkarak tam köle olacağı tezini bol göndermeli olarak işlemektedir.