Nasipse Adayız, You Know Him

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Ercan Kesal’dan Türkiye siyasetinin neden geleceğe yönelik politika üretemediğini gözler önüne seren cesaretli bir film.

Türk siyasetinde Liyakat yok. Bir siyasi partinin en alt yöneticisinden, üyelerinden, en üst yöneticisine kadar Liyakat olmalıdır.

Bütün partilerde yöntem üç aşağı beş yukarı aynıdır;

Belediye Başkanı veya Milletvekili adayı olmak isteyen adaylardan belli bir ücret alınır.

Bir sonraki aşamalara geçmek yine adayın kendisine bağlıdır ve maalesef ki burada da çıkar ilişkileri devreye girer;

“Seni desteklerim ama” ile başlayan her cümle “kazandırırım ama benimde çıkarımı garantiye alırsan” şeklinde aba altından sopa göstermektir.

Bunlarda yeterli değildir.

Üye sayısı çok olan derneklerin, teşkilatların, vakıfların, örgütlerin, sendikaların oyunu almak gerekir. Bunun içinde bunların tepesindeki adamı tavlamak gerekir. Bunun içinde yine bazılarının çıkarlarını tatmin etmek gereklidir.

Cem Uzan’ın Genç Partisini hatırlayanınız var mı? İlk girdiği seçimde, gittiği her ilde ikram ettiği pilav üstü döner ile neredeyse %7,25 oy alarak nerdeyse seçim barajını aşacaktı! Ama Türk siyasetinin geleceğine yön verenlerden oldu, nasıl derseniz? %7,25 başka partileri oylarından ederek tabi ki!

Partinin bir numarasının gözüne girmek gerekir ama o kadar aday arasından başkan kimi kendi başına bilebilir ki?

Burada da başkan, yanındaki adamların vereceği bilgilere göre adayları tanır.

Peki yanındaki adamlar kimdir?

Çıkarcı iseler tabi ki kendi çıkarlarını tatmin eden ve ileride de tatmine devam edecek adayları ön plana çıkaracaklardır.

Yani biz vatandaşlarda vatandaşlık görevimizi yaparken, genelde bir başkasının çıkarına hizmet edecek insanları seçmek için oy kullanıyoruz.

Demokrasi bu muydu?

Filmin temasını yansıtan sözü, Ercan Kesal’ın canlandırdığı Belediye Başkan Adayı’na rakı getiren adam söylemektedir. “fazla yüz verme, yerler, içerler sonra dımdızlak ortada bırakırlar.”

Hep bir söz vardır ya; “Kazanmak için beni aday yapmaları lazım” diye, bunun da cevabı verilmektedir; “ya kazanmak istemiyorlarsa”

Bir de senin yanında duran insanlarda sana destek verenlerden olmalıdır, senin yalakan değil, senin kuyunu kazan değil, sana, kafanın karıştığı noktada doğru yol gösteren olmalıdır.

Tavsiye filmdir.