Vatandaş, demokrasiyi amaç değilde araç olarak görenleri bir seçerse… seçilenler; “ben seçildim, istediğim gibi de her şeyi yaparım” anlayışı içerisine girerler ve sonrasında vah vatandaşın haline.
Gördük mü? Gördük!
Yapılmıyor mu? Yapılıyor!
en acı tarafı kime dokunuyor? Vatandaşa!
Baksanıza mevcuttaki iktidar partisinin yaptıklarına; ya bi taraf olursunuz ya ber taraf olursunuz diyorlardı, öyle de yaptılar.
İşini doğru yapan birisi, eğer iktidar partisinin çıkarlarına ters bir şey yaparsa hemen hooooop aşağı, yerine de kalifiye birini falan değil, ortaokuldan, liseden, üniversiteden sıra arkadaşlarını o işi yapar ya da yapamaz bakmadan yerleştiriyorlar.
Demokrasi mi bu Allah aşkına? Soruyorum…
Ama seçimler hala varken, demokrasiyi istemeyenler ama demokratik görünmek isteyenler için en büyük tehdit seçimdir.
Hatalı işler çeviren iktidarlar için, seçim süreci korkulu rüya görmek gibi bir şeydir.
Bu kabusta; vatandaş diğer partilere oy atmaktadır, oy oranları aşağı gitmektedir, ahını aldığı herkes iktidar partisinin üzerine yürümektedir.
Kuzey Kore’de yapılan seçim en güzel demokrasi komedisidir; şeffaf iki tane sandık, birinin üzerinde EVET yazıyor, diğerinin üzerinde HAYIR, paravan yok, kağıtlar açık ve kimin oy kullandığı biliniyor. İdam ettirme manyağı bir adamı karşısına kim almak ister?
Ama bizde oy pusulaları kapalı. Paravanın içinde oy kullanılıyor yani kim kime oy veriyor bilinmiyor.
Galibiyeti vatandaşa verilen vaatler sonrası, vatandaş inanır yada inanmaz vatandaşın elinde riske atmamak için seçimlerde nasıl hile yapılabilir düşüncesi dönüp dolaşıyor.
Vah halimize…
Eskiden basit bir yöntemdi ama, oy kullanan kişinin parmağına boya sürülmesi ne kadar da etkili bir yöntemmiş.
Şimdiki iktidar partisinin dahil olduğu seçimlere kadar bu derecede seçim hilesi hiç duymamıştım.
Şimdiki Cumhurbaşkanımız eskiden bir konuşmasında şunu diyordu; “demokrasi amaç değil sadece araçtır.”,
İşte o aracı kendi çıkarı tarafına döndürecek hangi yöntem varsa kullanmaktan geri durmayacaktır.
Çevresindeki sözde İslami din alimlerinden fetvalar alarak yapmaktadır; “zafere giden yolda her yol mubahtır” Ama Allah ne diyor; her işte adalat adalet adalet…
Oyumu Kuşandım Temizleyeceğim Yurdum Kirlerini
Mandıra Filozofu 2 (İstanbul)
