Vincent'ten Sevgilerle, Loving Vincent

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Hayatı boyunca para kazanmak için elini attığı her işte başarısız olan, bizdeki tabiri ile “bir baltaya sap olamamış”, ben yağlı boya resim yapmak için doğmuşum diyerek 28 yaşından ölümüne kadar 800 kadar resim yapan ancak ölümünden sonra ve şimdilerde milyon dolarlara satılan ama yaşarken sadece bir tablosu satılabilmiş olan, insanları seven fakat insanlar tarafından hor görülen, köhne bir otel odasında ve fakirlik içerisinde 37 yaşında kendini öldürmüş, Hollandalı ünlü ressam Vincent Van Gogh’un yaşamını anlatan bir film.

Film tarzı ile bir başyapıt. Müthiş bir emek ürünü. Film için 115 ressam tarafından 65.000 kare yağlı boya tablo yapılmış. Ve bu tablolar bir araya getirilmiş. Yani yağlı boya bir animasyon. Filmin 95 dakika olduğundan hesap edersek her bir saniye içinde 11 tablo mevcut.

Filmde Vincent Van Gogh’un da bir sürü eseri ile karşılaşacaksınız. Çünkü her bir tablo aslında Vincent Van Gogh’un yaşamının bir parçası.

Filmde bir sahne beni çok etkiledi; resim yapmak için satın aldığı sandalyesi geldiğinde yaşadığı mutluluk… Nasıl desem; çok arzuladığımız bir şeyi elde ettiğimiz zaman yaşadığımız duygu var ya o duyguyu yaşadım bir an ve hem sevinç hem de hüznü yaşadım bir an.

Farklı düşünüyor, davranıyor, konuşuyor diye bir insan neden dışlanır. Onu benimsemek insan olarak da bize bir sürü şey katmaz mı? Ahh o fakirlik var ya o parasızlık kim bilir tarih boyunca kaç kişiyi gerçek olması gereken kendisinden uzaklaştırdı ve hala da uzaklaştırmada!

Ya bizim ülkemizde durum ne? Kim bilir! Sahi Kültür ve Turizm bakanlığı diye bir bakanlığımız var ya oradakiler neler yapıyor?