Din Nasıl Yorumlanmalı?

Din nedir?

Hem bu dünyada hem de ahirette her insanın iyi şartlarda yaşamasını sağlayacak olan, insanın ilk yaratıldığı zamandan günümüze, insanın yapmış olduğu hatalardan derlenip, bu yüzden öyle değil <> de böyle diyen öğretiler bütünüdür. Katı mıdır? evet, bazı konularda çok katıdır. Ama esnektir de zamanın şartlarına göre işinin ehli Alimler tarafından yorumlanmalıdır.

Ama Alimlerin birinin kafasında bile tereddüt kalmayana dek eldeki her şey masaya yatırılmalı ve o tereddütler kalktıktan sonra “işte budur” denmelidir. Kuranı Kerim’de her ayetin indiriliş amacı farklıdır… O ayet indirildiği zaman hangi olay yaşanıyordu da o ayet indirildi? Bunu bilmek önemlidir. Çünkü Kuranı Kerim neden – sonuç ilişkisini birbirine çok iyi bağlamaktadır.

Mesela mı?

Diyanetin en son kız çocuklarının 9 erkek çocuklarının 12 yaşında buluğa ermeleri ile ilgili sözlükte yer alan açıklamasını verebiliriz.

İnsan zaten kendi çemberi dışında birisinin çemberine müdahalenin diğer kişinin yaşam hakkını elinden aldığını idrak edebilseydi o kadar peygamber 4 tane kitap indirilmezdi.

Düşünün ilk günahı işleyen Hz. Adem ve Havva hakkında düşünmediniz mi; “O kadar cennet meyvesi bitti de yasak meyve mi kaldı” diye?

Okuyup dinleyip herkes için doğru mu yanlış mı yorumlayanı var, ama okuyup dinleyip kendi işine nasıl geliyorsa öyle yorumlayanı da var… Okumadan çıkarına hoş gelen düşüncelere sahip birisinin konuştuğunu emir kabul eden köleler zihniyetlerde…

Türkiye’mizin ücra köşelerinden bir yerde bir köyü düşünelim, köyün en ileri geleni kim, köyde okullar kapatıldıktan sonra imam en sözü geçer devlet memuru orada. Din konusunda fetva vermeye yetkili. Bulunduğu her yerde kendisine göre dini anlatacak. İmam 10 yaşında birisine abayı yaksın. Ve desin ki dinimize göre caiz, hatta büyük sevap var. Kız çocuğu evcilik oynarken rızası alınacak.

• Ne diyorsun kızım? Amca seninle evlenmek istiyor…
• Babam bilir…

Hem yaygın görüş devlet memuru onun hayatını kurtaracak. Geleceğini garanti edecek. Hem dinen de sevabı var değil mi?

Dinde tek yol vardır. O yol insanın her canlının yaşamına, özeline saygı duyduğu Allah yoludur.

Diyanet denen kurumun kuruluş amacı, Türkiye Müslümanlarını, kendi düşüncesine göre dolduran, sözde hacca gidip hacı olmuş veya mektebe gitmiş her şeyi öğrenmiş veya bir Alimin yanında kısa süre kalmış kendisi de ulema olmuş fırsatçıların kurduğu tarikatların, dini anlatış – yaşayış anlayışları ile diğer insanlar arasında hangisi doğru sorularına mahal vermeden dini konularda meal karmaşasını ortadan kaldırmaktı.

Peygamberimizin davranışı olan sünnet, olaylar karşısında söylediği sözler olan hadis, kıyam ve kısas bilim dalları hep bir arada değerlendirilmelidir. 

Ama nedense gittikçe birilerinin çıkarına hizmet eder fetvalar vermekte. Sorular üzerine bırakın cevabı yeni sorular ürettirmekte…

Allah tarafından, anlaşılsın diye insanoğluna indirilen yazılı kutsal kitap Kuranı Kerim’in Arapçasını okumanın, anladığı dil olan Türkçeden okumaktan daha sevap olduğu algısını bile ortadan kaldırılamadı 2000li yıllarda yaşamıza rağmen.

Ben Türkçe mealini okuyordum, beni gören arkadaş dedi ki; “boşuna okuyorsun, sevap değil ki…”

Ben “anlamaya çalışıyorum” dedim. Daha ne diyeyim!