Müşterisi, abonesi olan bütün şirketlerde vardır bu türden uygulamalar.

İster kamunun olsun ister özelde bütün şirketlerde işler yasalar, yönetmelikler, tebliğler, talimatlar çerçevesinde yürütülür.

Ve birinci kuralda şudur; “ HERKESE EŞİT MUAMELE!”

Ama işler herkese eşit mi yürür gerçekten?

Gariban, mazlum görünümlü, sessiz, baş eğen biri olmaya görsünler sizi,

Şirketlerde çalışan işinin ehli görünen o güzel giyimli beyefendiler hanımefendiler bile, sizin ananızdan emdiğiniz sütü burnunuzdan çıkarırlar.

Sizin lehinize olabilecek her şeyin üzerini kapatırlar ama aleyhinize kullanabilecekleri ne varsa ortaya sererler… Papağan gibi “MEVZUAT BÖYLE” diye tekrar eder dururlar. Sesinizi hele bir yükseltmeye çalışın güvenlik hemen sizi dışarı atmak için başucunuzda biter.

Bu insanlar empatiden yoksundurlar.

Ama karşılarına birde arkası olan veya bağıran çağıran tehditler savuran birisi geldi miydi; aman efendim olur muymuş hiç öyle bir şey, şu mevzuatın şu maddesine sizin durumunuz uyuyor, bizim işimiz bu efendim size yardımcı olmak, nasıl olmaz, nasıl size böyle bir şey yaparlar Allah Allah… gibi yağlayıcı ifadelerle müşteri yada abone haksız olsa dahi buyurun efendim sizin çözümünüz.

Sadece ofiste rahat koltuklarında çalışanlar da değil saha da çalışanların muamelesi de aynı!

Size tavsiyem hakkınızı arayın.

Şirket çalışanları seve seve size iyi muamele etmek zorundalar.

Her sorunun orta bir çözüm yolu vardır.

Kimsenin sizin hakkınıza tecavüz etmeye hakkı yoktur, hakkınızı gasp ettirmeyin!

Abone / müşteri bir şirketin her şeyidir. Siz varsanız o şirket vardır, siz yoksanız o şirkette yoktur. Hakkınızı kimseye ezdirmeyin.