Aşamalı oyunlarda, oyunun veya aşamasının bir yerine geldiğinizde; isterseniz SAVE opsiyonunu kullanarak o geldiğiniz ilerlemeyi kaydedebilir ve daha sonra başarısız olsanız dahi, kaydettiğiniz o andan başlayabilirsiniz.

Keşke hayatımızda da, aşamalı oyunlardaki gibi SAVE opsiyonu olsaydı!

Sınırsız sayıda değil bir kaç hak sadece ve bilinen belli süreliğine geçerli olsaydı. Hak tükendiğinde ve/veya kullanılan hak bilinen süreyi aştıktan sonra kullanılamaz duruma gelseydi.

İnsan; hayatı boyunca, tam olarak sonucunu öngöremediği, o an için kafasında “benim için sonucu iyi mi olacak kötü kötü mü olacak?” şeklinde ikilem oluşturan önemli kararlardan önce, isteğine bağlı olarak, oyunlardaki gibi bulunduğu anı SAVE edebilseydi; bilinen maksimum süreye varmadan baktı ki tercih ettiğinin sonuçları iyi değil, SAVE ettiği yerden devam edebilseydi. Ama her zaman ve sınırsız kere değil, bir – iki – hadi bilemedin en fazla üç!

O kadar acımasız, insanın; karşısındaki insanın da yaşamaya hakkı var diye düşünmediği bir hayatın içerisindeyiz ki ve kararlar o kadar geri dönülmez ki insan bir SAVE hakkı istiyor oyunlardaki gibi.

Kaydet… bilinen süre boyunca dene, baktın ki gidişat iyi değil, dön o kaydettiğin andan yeniden başla.

Ama yok

Kararlarımızın sonuçları ile yaşamak zorundayız.

Hayat bir oyun değil ve oyunlardaki gibi bir SAVE opsiyonu da yok hayatımızın, ama Allah, insanın; ölümle sonuçlanmayan kötü kararının ardından fırsatlar çıkartıyor karşısına.

Allah’ım sen beni, kaybettiklerimin ardından karşısına çıkardıklarından, fırsatları idrak edip değerlendirenlerden eyle.