Suçlama, Yargısız İnfaz, Ceza, Yargı, Beraat
Suçlama: suçlamak işi, itham
Yargısız infaz: kişinin kendi görüşlerini anlatamaması/anlattırılmaması; kararın tümüyle yargıyı veren kişilerin bakış açısı/bilgisi, görgüsü/çıkarları doğrultusunda olması durumu
Ceza: suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım
Yargı: yasalara göre mahkemece bir olay veya olgunun doğuşuna etken olan sebeplerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sonucu verilen karar
Beraat: aklanma
…
Bu olaylar tamamen Türkiye’de gerçekleşmiştir;
Bir eylem ve eyleme katılanlar suçlanıyor
Suçlayan kişi, lafına yalakalarının karşı çıkamayacağı biri…
Yalakalar emri alıp, efendilerine senaryo yazıyorlar…
Hayal güçleri o kadar geniş ki Holivud da olsalar Oscar da en iyi kurguyu alırlar, o biçim
Bu kurgular, taraflı basında ve sosyal medyada sosyal mühendislik ile algı operasyonları için kullanılır
Düşünemeyen halk inanır
Senaryolara inanarak gaza gelen kolluk kuvvetleri de tam itaat görevleri yerine getirmeye başlar
Günah keçileri belirlenir
Düşmana bile şefkat gösteren Türk kolluk kuvvetleri korumakla yükümlü oldukları vatandaşa karşı orantısız güç kullanmaya bile başlar
Ölenler
Ölümcül yaralananlar
Darp edilenler
Gözaltına alınanlar
Tutuklananlar…
Hepsi onlara göre suçludur tek suçları diğerlerinden zıt düşünceler içerisinde olmaları ve uyanışa sebep olabilecekleri düşüncesidir.
Yıllar geçer
Yargı kararını infazdan sonra verir: BERAATLERİNE
…
Şimdi sorum şudur;
İftira atanlar,
Senaryo yazanlar,
Emri düşünce filtresinden geçirmeden uygulayanlar,
Fırsat bu fırsat düşüncesini, görüşünü, görünüşünü, saçını, sakalını, kılık kıyafetini beğenmediği için karşısındakine zarar verenler
Hiç ceza almadan, ellerini kollarını sallayarak yaşamaya devam mı edeceklerdir?
Bunlar dünyada rahat yaşarlarken, suçsuz yere hayatları, rütbeleri, makamları, gelecekleri ellerinden alınanlar ceza için öbür tarafı mı bekleyeceklerdir?
Ergenekon, Balyoz, Gezi Parkı Eylemleri’nde yukarıda yazdıklarımın hepsi gerçekleşmiştir.