10 / 10, Aksiyon, Fantastik, Macera, Sinema Felsefesi, Sinema Puanı

Avatar 2, Suyun Yolu, The Way of Water

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Çekildiğinde, zamanının ötesine ulaşan bir filmden daha fazla ne beklenebilir ki?

Aynı kaliteyi koruması!

Üç boyutlu olarak izledim, üç boyutun ne demek olduğunu Avatar 2, Suyun Yolu filmi size tanımlıyor…

Efektlerde yerli yerinde, fiziksel olarak ilk izlediğim kadarı ile bir hata bulamadım. Hatta bir yerde, kol kopma sahnesi var ki…!

Avatar 2, Suyun Yolu; göçmenliğe, sığınmacılara ve sığınmacıların maruz kaldıklarına değinmiş.

Bir babanın görevi ailesini korumaktır diye başlıyor tehlike karşısında göç…

Ama bunu kaçmadan da yapabilir.

Vatanından kaçtığında bir kişi, göç ettiğinde, kendisinden olmayan bir yere sığındığında, kendisi, eşi, çocukları ile birlikte kendi vatanında bir işte ne kadar başarılı olursa olsun, sığındığı yerde, kendisini gösteremeyen, kendisine, eşine, çocuklarına haksızlık yapılsa da, iftira atılsa da bunlara, “buradan da kovulursam halim nice olur” düşüncesi ile karşı koymayarak sineye çeken bir köle durumuna gelir.

Halbuki kendisini vatanından uzaklaştıran sebepler, gittiği yerde de kendisini yalnız bırakmayacaktır.

Bunu kaçmadan önce düşünmezsen, kaçmanın zahmetinden dolayı zaten düşünemezsin, anladığında ise iş işten zaten geçmiş olacaktır.

Avatar 2 Suyun Yolu filmi, yıllardır kendi kendime sorduğum, düşündüğüm ama bir türlü tam olarak tatmin olacağım cevaplara ulaşamadığım olayları beyaz perdeye taşımış.

Düşünün;

Kendi halinizde yaşayan bir topluluksunuz,

İhtiyacınız olan şeyleri yapıyorsunuz,

İhtiyacınız için, ihtiyacınız olduğu zamanda, ihtiyacınız kadar avlanıyorsunuz,

ihtiyacınız kadar tarım yapıyorsunuz,

Bir birinize zaman ayırıyor, bir birinizin hayatına değer veriyor, bir birinizi destekliyor, bir birinize yardım ediyorsunuz,

Altınmış, elmasmış, inciymiş sırf güzel göründüğünden takıyorsunuz,

Alüminyumu, titanyumu hafifliğinden,

Demiri, çeliği sağlamlığından alet edevat yapımında kullanıyorsunuz,

Beslenme alışkanlıklarınız atalarınızdan geliyor; kırmızı et, beyaz et, deniz ürünü veya tahıldan çeşitli gıdalar tüketiyorsunuz,

Para kazanma, başkasına ederinden çok değere satıp en çok paraya sahip olma hedefiniz yok,

Tek bildiğiniz, hayatınızın bir sonu olduğu ve bu sebeple hayatınızı, herkesin arkanızdan iyi olarak bahsedeceği şekilde en iyi yaşamak…

Birilerinin gelip de bunlar için bir savaş çıkaracağı aklınızın ucundan geçmiyor….

Ama bir gün, kendisini gelişmiş ırk eden birileri sizin vatanınıza saldırıyor, evlerinizi barklarını yakıp yıkıyor, sevdiklerinize acımasızca işkence yapıyor, öldürüyor!

Ve ne ironidir ki bu savaş açan kişiler, siz vatanınızı savunmaya giriştiğinizde sizi vahşi olarak yaftalıyor ve vatanlarını savunma gayreti olan özgürlükçülerin durdurulması için liderinize emirler tehditler yağdırıyor…

Neden?

Efendilere hoş görünmek için, onlara hizmet etme karşılığı daha fazla gelir elde etmek için…

Güç verilince çoğu insan, kendi başına gelse nasıl davranırdı empatisi kurmuyor maalesef!

Bu filmin birde kadın erkek eşitliğinde güzel bir noktaya değiniyor; lider olmasına rağmen erkekler eşlerine danışmadan, eşlerini ikna etmeden kendi başlarına buyruk hareket etmiyorlar…

Görmediğiniz, şahit olmadığınız olaylarda yer alanlar hakkında kulaktan dolma, başkalarından duyduklarınız ile yargılama yapmayın, gün gelir yüzünüz kızarabilir…

Bütün canlılar kainatın bir parçasıdır ve Yaratıcı kainatı yarattıklarının hizmetine sunmuştur, hak eden, mücadele ettiği sürece layığına ulaşacaktır.

Kaçmayın, göç etmeyin, sizi göçe iten sebepleri, gelecekteki insanlarınız için ortadan kaldırın.….

Her ne kadar Pandora diye hayali bir gezegen oluşturulmuş olsa da, içinde yaşananlar bizim dünyamızın içeriğinde cereyan edenlerin James Cameron un beynindeki yansımasıdır.

Ve bütün olay Kuranı Kerim Bakara Suresi 30. Ayette saklıdır.

Hani, Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Onlar, “Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamdederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz.” demişler. Allah da, “Ben sizin bilmediğinizi bilirim” demişti.

Biz insanların yaradılışımızda anlayamadığımız nedir?

Cevabı olan yazsın lütfen!

Hz. Adem zaten eşi işle birlikte, o kadar cennet meyvesi içerisinden, şeytana uyup yasak meyveyi yemeleri ile başlayan dünya hayatlarından sadece 341 yıl sonra Kabil’in Habil’i öldürmesi ile cinayet ile de tanışmış olduk.

Bu filmi izleyince, Azra Kohen’in AEDEN kitabı aklımda geldi. Filmi çekilse ne kadar güzel olurdu.

Benim Puanım: 10 /10

IMDB Puanı: 7,9 / 10

Yönetmen: James Cameron

Senaryo: James Cameron, Josh Friedman, Shane Salerno

Ülke: ABD

Tür: Aksiyon, Macera, Fantastik

Vizyon Tarihi: 16 Aralık 2022 (Türkiye)

Dil: İngilizce

Müzik: Simon Franglen

Çekim Yeri: Yeni Zellanda

Oyuncular: Sam Worthington, Zoe Saldana, Sigourney Weaver, Stephen Lang, Kate Winslet, Cliff Curtis, Joel David Moore, CCH Pounder, Edie Falco, Brendan Cowell, Jemaine Clement, Jamie Flatters, Britain Dalton, Trinity Jo-Li Bliss, Jack Champion, Bailey Bass, Filip Geljo, Duane Evans Jr.

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.