Sesini Çıkar, Uyarı, Vatan için

Kahramanmaraş Depremi, Olanlar, Olması Gerekenler

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Farklı bakış açısındaki görüşlere önem vermediğimizden bütün felaketleri yaşıyoruz

Ülkesini seven bir vatandaş ve bağımsız bir görüş olarak seyrettiklerim, duyduklarım, hem depremzedelerle hem de kurtarma faaliyetinde bulunanlarla edindiklerimi yazmam gerek…

Düşünmek, düşündüğünü açıklamak suç değildir; olaya farklı bakış açısıdır, olaya farklı bakış açıları yanlış giden şeylere karşı dur niteliğinde olabilir. Haklı düşüncelerinizi ifade etmekten kaçınmayın, kendi başına hareket eden bir kişiye engel olabilirler ama örgütlü haklı düşüncenin uygulamaya konulmasına engel olmaya kimsenin gücü yetmez!

Yoksa felaketler yaşamaya devam edeceğiz.

Herşey Normal Gibiydi

Geleceğe dair umutlarla, hayallerle, sabah olsun hayır olsun, gün doğmadan neler doğar düşünceleri ile veya ne olacak bizim halimiz diye hayata küskün yatağa giren, belki televizyon karşısında günlerdir beklediği filmi diziyi izlerken uyuya kalan vatandaşlarımız vardı…

Çocuklarını öperek veya yatmadıkları için azarlayarak yatıran anneler babalar vardı…

Bir birlerine aynı yastıkta sarılarak veya küs ayrı yataklarda yatan karı kocalar vardı…

Küçük bahaneler ile bir birlerine küsen sevgililer vardı, sabaha yine işe gitmek için erken kalkması gerekenler vardı, işsizler vardı…

Ve Kırılması Beklenen Fay Kırıldı

Deprem uzmanlarının, geliyor gelmekte olan uyarıları gölgesinde, ortalama gerçekleşme süresi geciken fay hattı,  Kahramanmaraş merkezli olarak ve toplamda 11 ili yıkacak büyüklükte deprem oluşturacak şekilde kırıldı…

Hem de 2 kere!!!

Ve 11 ili fiziksel, 81 ili de psikolojik olarak etkileyen depremlerin üzerinden, dile kolay, bu yazıyı yayınlama kararı aldığımda tam 1 ay geçmişti…

En son, depremden 296 saat sonra bir vatandaşımız enkaz altından sağ çıkarıldı, o saatten sonra başka da sağ çıkan insan olmadı.

Depremin Etkisi Ne Kadardı?

Teknolojinin gelişmesine rağmen, 11 ili yıkan deprem bölgelerinden, depremin etkisi ve neler olduğu hakkında haber alamadık.

İnsan haber almak istiyor, bilgi istiyor, neler oluyor görmek duymak istiyor. Nüfusumuz 86 milyon, deprem bölgesi 14 milyon.

Yıl 2023!

Telefon Operatörleri Sınıfta Kaldı

Taa uzak şehirlerden deprem bölgesi hakkında haber almayı bırakın, Türk Telekom, Turkcell, Vodafone deprem bölgelerinde bile ekiplerin koordinasyonunu sağlayacak iletişimi kuramadılar.

Reklamlarda teknolojilerine toz kondurmuyorlardı. Neler neler vaat ediyorlardı oysa ki.

Hepsi reklammış.

Ticaret Bakanlığına bağlı reklam kurulunun, reklamalrda anlatılanlar ile gerçekte olanları denetlemesi ve uyumsuzluk olanlara ceza vermesi gerekli (idi)

İhtiyacımız olsa da olmasa da, bize verilen paketlerdeki içeriği kullansak da kullanmasak da paketleri satarken hiç esneme yapmayıp, ödeme süresi geçince kısa sürede otomatik kesmeyi hızlıca beceriyorlardı.

Bir afete hazırlıklı olmalıydılar;

Evlerin yıkılacağı öngörüsü ile evlerin üzerine kurdukları kapsama alanları küçük ama sayıca çok baz istasyonlarının yerine, enerji kesintisi olacağını da dikkate alarak, güneş panelli, rüzgar türbinli, yüksek kapsama alanına sahip ve bütün operatörlerin kullanımında olacak ortak yazılım dilli baz istasyonları olmalıydı!

Vatandaştan para alıp, yatırım yapmamanın hesabı verilmeli, iletişim eksikliğinin ölüme sebebiyet verdiği dikkate alınarak, en üst düzeyden, ölüme sebebiyetten cezası kesilmeli.

Depremde Sosyal Medyaya Engel Koymak

İnsanlar, özellile twitter platformu üzerinden, nerede enkaz altında olduklarına dair bilgiler paylaştılar.

Yüksek takipçi sayısına sahip Sosyal Medya Fenomenleri de bunu koordine etmeye çalıştı…

Ama, isyan artınca, sosyal medyada kısıtlama getirilerek, sırf iktidar aleyhine propaganda yapılmasının önüne geçmek için, enkaz altındaki vatandaşlarımızın tek iletişim aracı da ellerinden alınarak, dışarıda bekleyenlerde dahil umutlarına balta vurulmuş oldu.

Zaten sosyal medyanın ömrü de şarj bitene kadardı!

Şarj bitene kadar sağ oldukları iletişim halinde olmalarından bilinenlerin koordinatları 3 aşağı 5 yukarı belli edilerek, deprem yaşam bölgesi haritası çıkartılabilirdi!

İbret için herkes herşeyi neden görmesin

Dini açıdan; insanlar için ibretlik olduğu söylenen deprem olayında, görüntüler, yaşananlar paylaşılsın ki; diğer insanlar ibret alsın değil mi! Hem ibret de hem de engel koy, ne ironi değil mi! Olsa olsa kamu yetersizliğini örtbas etmek olabilir!

Yerel Yönetimler Kağıt Üzerinde Çok İyi Silsileye Sahip

Türkiye yerel yönetimler, muhtarlık, belediye, kaymakamlık, valilik, bakanlık, başkanlık, bunlara ilave yardımcılar, daire başkanları, birim sorumluları olarak idare edilmekte.

En alttan en üste gidecek şekilde herkes kendi çevresindeki, haber alamadığı komşuluğunda olan yıkımı tespit edip bir üst yöneticisine bildirseydi, depremin vehameti gözler önüne kolayca serilebilirdi.

Hava Şartlarına Göre Operasyon

Kış ayı, kar yağıyor, soğuk…

Elektrik yok, doğalgaz yok, ısıtıcılar çalışmayacak, sıcak yıkılan beton bir süre sonra soğuyacak, gece daha da soğuk olacak, erkenden müdahale etmek şart!

Erkenden kurtarma için müdahale edilemiyorsa bile, müdahale edecek ekipler gelene kadar enkaz altında kalanların yerlerini tespit etmek lazımdı. Bu koordinasyonuda kolaylaştıracaktı.

Enkaz altında kalanların soğuktan etkilenmemesi için belli yerlerde ateş yakarak bölgenin çok fazla soğumamasını sağlamak gerekiyordu.

Hem kurtarma ekipleri için hem de enkaz altındakiler için zaman gerekiyordu.

Çooookkkkk Büüüüüüüyüüüüüük Deprem Felaketi Yaşadık

Depremin şiddeti çok büyük, Olabilir!

Hem de ardı ardına 2 tane, Olabilir!

Asıl soru, müdahale de neden geç ve yetersiz kaldık???

İşi Ehline Veriniz

Yöneticilerin Sorumluluk ve İnisiyatif Sahibi, Her Şarta Hazırlıklı Olması Gerekli

Kim hangi sorumluluğu üstlenecek, kimde, nerede ne var, kim nerede nasıl yardımcı olacak?

Daha o sabah arkadaşlar ile konuşurken deprem bölgesini ve şartları biz vatandaş olarak ele aldık;

Kış ayı, kar yapıyor, toprağın sıcaklığı ile buz gibi suya dönüşecek ve enkazın içine akacak

İçeride ısı kaynağı olmadığından beton gittikçe soğuyacak,

Gece saatlerinde insanın dayanmakta zorlanacağı ısı seviyesini termometreler gösterecek,

İçerisinde yaşam belirtisi olan enkazların tamamına ulaşmak lazım!

Deprem Sonrası İçin Yeterli Teknolojimiz Var?

Termal kameralı İHA larımız var,

Askeri ve özel harekatçılarımızın kullandığı Akrep, Kirpi, Ejder gibi araçlar termal kameralı

Skorsky, Apache helikopterlerimiz var

Bu araçlar uçarak, karadan giderek aktaracakları bilgi ile deprem bölgesinin ısı haritası çıkarabilirdi,

Karayolu bozuk diyorlar; Akrep, Kirpi, Ejder gibi araçlarımız, tank olmak üzere diğer paletli araçlarımızın amacı zaten her yol şartında gitmek değil mi?

Hava şartları kötü helikopter, uçak uçamaz; Ama İHA’lar insansız, insan kaybetme riski de yok, kaç tane uçarsa uçsun, bilgi versin yeter ki!

Afet Afet, Olay Bölgesi Çok Büyük, Kaç Kişi Gerekli Biliyor musun?

Diye yetersizliğe karşı koymaya çalışanlar var; asker, polis, jandarma 1 milyon kişi,

Deprem bölgesinde de insanlar can havliyle kaçmakta iken,

Enkazlar bölüşülseydi, enkazların başında görevledirilenler hem içeriyi sakinliğe telkin edip, hem ısınmalarını sağlayacak ateş yaksalardı, yola çıkmış kurtarma ekiplerine zaman sağlanabilirdi.

En başarılı diyanet!

Daha birinci gün, enkaz altında insanlar yardım diye bağırırken, bütün camilerden selalar okuttu. Daha ölmeden, öngörerek tüm enkaz altındakileri gömdü.

Depremde hayatını kaybedenlerin, islami usullere göre yıkanıp, defnedileceğini açıklayarak herkesin yüreğine su serpti.

Ben öldükten sonra…Neyse!

AFAD’ın en tepesindeki isim kim olmalı?

AFAD=Afet ve Acil Durum Yönetimi,

Buradaki insanın basit bir insan olmaması lazım,

Buradaki insanın sözü geçen, sözünü geçirebilecek, inisiyatif alabilecek,

Arama, Kurtarma, Yöneticilik, Koordinasyon yapabilecek düzeyde ekip yönetmiş, içinde bizzat bulunmuş, kamu kurum kuruluş ve sivil toplum örgütleri ile acil durumlardan öncede irtibat halinde olan,

Liyakat sahibi olmalıdır.

Yerine kimin geçebilecek insanların da belli olması gereklidir.

Başkan Neyin Helalliğini İstiyor!

06 şubat 2023de, depremin ilk günü, ilk saatlerinde müdahale edilseydi kim bilir daha kaç vatandaşımız kurtarılmış olacaktı!

Yapı denetim firmaları denetimlerini tam yapsaydı,

Belediyeler sahip oldukları sorumluluğu yerine getirseydi,

İktidarlar eskileri eleştirmek yerine olması gereken adımları atsalardı,

Bilim adamlarının sözleri dikkate alınsaydı,

Herkesin müteahhit olmasına izin verilmeseydi,

İnşaat mühendisleri, mimarlar, ustalar, işçiler, malzeme üretenler, malzeme kalitesini test edenler, malzemeyi satanlar da kendilerine düşen sorumluluğu yapsaydı

Kim bilir belki de hiç kimsenin ölümünün yaşamadığı şiddetli bir deprem haberleri izleyecektik.

Keşke…

Parası olan herkes müteahhit

Bakın çevrenize,

İnşaatın İ’sinin eğitimini almamış bir sürü insan müteahhitlik yapıyor,

Kuyumcusu, öğretmeni, sendikacısı, parasına para katmak isteyen herkes.

Neden?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, her yıl çıkardığı bir birim fiyat kitabı var, bu kitapta, en yüksek kaliteli bir dairenin ve en düşük kaliteli bir evin fiyatları var,

Ama en düşük kaliteli evin fiyatı bile piyasada en yüksek kalitedeki evin fiyatından bile kat kat daha yüksek,

Yani denetim yok,

Yani serbest piyasa

Yani bu sebeple de karlı iş.

Bire yap 3e 5e sat

Deprem olduğunda da zaten kılıf hazır; mukadderat

Liyakatsiz yöneticiler

Her kurumun başında liyakatli insan gereklidir, emir kulu değil,

Liyakatli insan, emir beklemez, görev tanımı zaten bellidir, oturduğu makamın amacı gereği yapması gerekeni yapar…

“Başkanımızın talimatı ile”

Her kamu görevlisinin ağzında sakız olmuş; “başkanımızın talimatı ile” ben başkan olacağım, hele ki deprem gibi afetlerde benim adımı ağzına alanın işine değil kariyerine son verirdim.

Ya deprem değil de, füzeler atılmış olsaydı?

Her ilde, her ilçede asker ve polis birliklerimiz var; bir savaş halinde, her yere kısa sürede tank sevkiyatı yapabilecek planları olduğunu , askerlik yaparken komutanların ağzından duymuştum, ne oldu da asker de “0” derecede su gibi donuverdi kaldı.

Asker neden sahaya çıkmadı?

Asker sahadaydı diyorlar,

Asker + Polis + Jandarma 30bin gibi ir sayı ile sahada yer aldı, 1 milyonu aşan kalabalık sayılarına rağmen, yani yüzde 3 gibi küçücük bir oran ile depremde yer aldılar,

Çevre illerden, komşuluklardan olmasına ada gerek yok, tren ile nerelerden nerelere askeri araç ve asker sevkiyatı yapmadık ki?

Tren yolları eğilmişti ama

Tren yolu yapmak bana göre diğer yolları yapmaktan daha kolay,

Öncü bir lokomotif gönder,

Kıvrılmış bükülmüş yerleri tespit etsin, kessin, birleştirsin, geriden gelen asıl yüklü tren makinistine de buralardan yavaş geç desin, bu kadar.

Diyanetin koruyucu aile fetvası

Koruyucu aileye koruduğu kişi namahrem değilmiş. Diyanet işleri başkanı yanlış anlaşıldık dedi; diyanet yanlış anlaşılacak bir imada dahi, dinin suistimal edildiği ülkemizde kullanmamalı.

Takipçi uğruna hiçe sayılan hayatlar

Bir kızın enkaz altından kurtarılmış bedeni ile birlikte canlı yayın yapan kurtarma ekibini nefretle izledim; çocuklarım aklıma geldi, vücut ölüme direnirken, sağa sola sallayan kişinin kucağındaki yerine çocuklarımı koydum… bu nasıl bir kurtarma elemanıdır, kurtaranın da hayırlısı…

Siyasi ayrımı yapan parti fanatikleridir

Biz vatandaş olarak siyasi ayrım olmadan birlikteyiz; TKP aşevinden yemek alan ülkücü arkadaşın fotoğrafı bunun örneğidir. Particilik olmamalı, insanlık, insan için yapılanlar önemli olandır.

Göz boyama tatbikatlar

Tatbikatların sadece gösteriş için yapıldığını gördük, iletişim kopukluğu, hava soğukluğu gibi faktörler dikkate hiç alınmamış. Halbuki tatbikat dediğin en kötü şartlara hazırlıktır.

Suistimal

Maalesef gerçek depremzedeler yerine, ne kendi ne de yakını yıkımdan etkilenmemesine rağmen, depremzede gibi muamele görmek isteyecek insanlar türedi, türemeye de devam edecek, para isteyecekler, ev isteyecekler, eşya isteyecekler…

Yardımsever saf bir halkız, depremzede dediklerinde nutkumuz tutulacak yardım etmeye çalışacağız,

Hatta kendi ülkesini terk eden Suriyelilere bile yardıma muhtaç muamelesi yapılacak..

Aman dikkat.

Arz Talep Dengesizliği

Türk insanı yardımsever bir insandır, neyi var neyi yok yardınm etmeye çalışır,

Market rafları boşaldı, alım gücü oranınca herkes bir şeyler aldı ve deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gidermek için bölgeye gönderdi,

Ama deprem bölgesi haricindeki insanlarımızında ihtiyacı var ve yeniden alacaklar,

Talep var, arz eksik olunca bunu fırsatçılar kendilerine daha çok kazanca çevirecekler,

Bilinmiyor mu?

Mikro İktisat dersi bu,

Devletin yönetcilerinin, depremde fiyatların artacağını öngörerek,

Deprem öncesi fiyatların, deprem bölgesinde üretilen ve başka yerde karşılığı olmayan, yurtdışından tedarik edilmeyen bir ürün olmadığı sürece OHAL bitene kadar geçerli olacağını ilan etmeleri gerekiyordu

Felaketi ülke adına fırsata çevirmek

11 ili terk edecek halimiz yok; oralar bizim vatan toprağımız, oralardakiler vatandaşımız.

İstanbul depremi bekliyoruz,

Sanayimizin ağırlıklı kısmı Marmara bölgesinde,

Sanayi çökerse iyice dibi görürüz,

Planlı bir çalışma ile, teşvik vererek fabrikalar o bölgelere kaydırılabilir, fabrikalar o bölgeye taşınırken istihdam o bölgelerden insanlar ile sağlanabilir, sadece o bölgeler değil, fay hattı üzerinde bulunan diğer illere de teşvikler vererek tüm Türkiye bir bölgeye bağımlı değil, 7 bölge halinde bir vücut gibi çalıştırılabilir, Marmara giderse Türkiye kendini uzun uzun yıllar toparlayamaz bu hali ile

Afada Kızılay’a toplanan yardımlar

Her afetten sonra, aksatılmadan yapılan tek iş; AFAD ve Kızılayın bütçesi var; vergilerden buralara aktarılan paralar var sözde…

Uzmanların deprem bölgeleri ile ilgili açıklamaları var,

Aa felaket olduğunda alet edevat yok,

Be mübarek insanlar, belli merkezlerde depoların niye yok, yardıma gidecek olanlara o depolardan gerekli olan neyse neden verilmiyor, hala Amerikan bezi Kızılay çadırı da ne oluyor, kesme makası, hilti, kürek, eldiven, maske…

Mevsime göre neden depolarını revize etmiyorsun.

Peki toplanan paralar nerede?

Yardım Gecesi

Kamu Kuruluşları, sanki birikim zaten vatandaş için kullanılmayacakmış gibi, vatandaşın vergilerinden, vatandaşa kesilen cezalardan oluşan parayı, sanki başka kime harcayacaklarsa, ödemeyi taahhüt ettiler.

Büyük patronların yaptığı bağışlar, vergiden %100 muaf olacak,

Ama vatandaş kendi yurttaşının yarasını sarmak için elinde ne var ne yok gönderirken, vergi istisnasına tabi tutulmayacak.

Madem her afetten sonra vatandaş kendi yurttaşının yarasını sarmak için varını yoğunu harcayacak, o zaman afet dışındaki zamanalarda vatandaşlardan vergi kesilmemeli

Dezenformasyon

Bu deprem ile birlikte bu kelimeye de aşina olduk, Dezenformasyon; Sosyal medya ya da basın yayın organları aracılığıyla halkı yanlış yönlendirmek amacıyla kirli bilgilerin kasıtlı olarak yayılmasına ‘dezenformasyon’ denir.

Peki halkı kim yanlış veya eksik bilgilendirdi/bilgilendiriyor acaba!

İstifa Sloganlarına Aynı Dozda Sert Karşılık

11 ili fiziksel, 81 ili de psikolojik olarak etkileyen depremleden sonra insanlar tabi ki slogan atacak, daha iyisini istemek hakkımız değil mi; sel Allah’tan, orman yangını Allah’tan, deprem Allah’tan… hayat, devlet yönetimi, çocukluktan gelme eğitim ile Amentü Duası değildir. Eğer öyle inanan biri varsa, yönetici olmayı bırakın gitsin. Allah, tevekkül edin diyor, yani önce siz yapın sonrasını bana bırakın diyor. Sen hiçbir şey yapma bir de zeyin yağı gibi üste çıkmaya çalış.

Yok öyle;

İktidar sahipleri, seçilmişler olarak, vatandaşın her türlü isyanını, parmak sallayarak değil, anlayışla karşılayıp, gereğini yaparak, bir daha isyana sebep olacak durumları bertaraf ederek bastırmalıdırlar.

Paylaş; başkaları da faydalansın!

Bir Yorum Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.