Şimdi sıramızda; beyin yakan bir film olan TENET var…

Ama TENET te geçen sahneler ile ilgili bazı bilgileri verdiğimde taşlar yerine oturacak ve filmden tat alacaksınız.

Dünyayı anlamak için bakış açını değiştir.

Dünyayı değiştirecek gerçek güç bilgidir.

Teknoloji; iyi insanlar elinde iyi, kötü insanlar elinde kötüdür. Mesela küçük bir miktar ile büyük bir enerji üretmeye olanak tanıyan nükleer teknoloji, savaş aracı olarak kullanıldığında ise kitle yok edicidir.

TENET filminde zaman içerisinde bir geçmişe bir geleceğe yolculuk yaparak, tüm dünyayı yok edecek bir icadı tetiklemek isteyen kötü niyetli bir kişi ile onu engellemeye çalışanların mücadelesini izliyorsunuz. Çünkü icadın tetiklenmesi demek, geçmiş ile gelecek çizgisinin aynı anda akmasına sebep olacaktır ve bu da var olan tüm her şeyin yok olmasına sebep olacaktır.

Bazı teknolojiler günümüz için çok ileridir; o yüzden çok ileri olan bu teknolojilerin tam zamanı geldiğinde kullanılması gerekmektedir.

/

Burada geçmişe giderek Terminatör 1 ve 2 den hatırlatma yapayım.

Terminatör 1-2 de bu gayet güzel yalın anlatılmıştır.

Terminatör 1 de Arnold Schwarzenegger, gelecekte robotları yok ederek insanlığın kurtuluşunu sağlayacak olan John Connor’ı doğuracak olan annesi Sarah Connor’u (Linda Hamilton) öldürmek için gelecekten, robotlar tarafından geçmişe gönderilen T-800 model robottur.

Terminatör 2 de ise Robert Patrick’in canlandırdığı – T-1000 model robot gelecekte robotları yok ederek insanlığın kurtuluşunu sağlayacak olan John Connor’ı yok etmek için geçmişe gönderilir fakat John Connor ‘da kendisini korumak için Arnold Schwarzenegger’in canlandırdığı T-800 model robotu koruyucu olarak gönderirler.

/

Bu filmi izlerken bazı sahneler size çekim hatası gibi gelebilir;

Mesela bir sahnede kahramanlarımız BMW de yol alırlarken sağ dikiz aynasına dikkat edin, kırık, ama birkaç dakika sonra bu aynanın, geri geri geldiğini gördüğünüz bir Audi Q7 nin çarpması sonrası düzelmiş olduğunu görüyorsunuz.

Çekim hatası mı?

Değil!

Bu filmin bazı sahneleri, “ZAMANSAL KISKAÇ HAREKATI”, uygulayabilmek için, SONUCUN SEBEPTEN ÖNCE geldiği bir kurgu ile çekilmiştir. Bu sebeple filmi anlamak için biraz dikkat etmeniz gerekli.

SONUCUN SEBEPTEN ÖNCE GELMESİ; Mesela nişan aldınız, tetiğe bastınız, ateş ettiniz, namludan çıkan mermi ile hedefi vurdunuz… değil de; nişan aldınız… hedefe isabet eden merminin, girdiği yerden çıkarak, gerisin geri namluya ve çıktığı yere geri gelmesi gibi.

Mesela şöyle bir örnek vereyim. Yanınızdaki kişinin, bir hafta sonrasında olacak ve o zaman ancak bilebileceğiniz çok kötü bir olayı önlemek için, yardımına ihtiyaç duyuyorsunuz, nasıl yaparsınız?

Bir hafta içerisinde, normal şartlar altında fazla değişime uğramayacağınızı ve değişime uğramadığını bildiğinizden, bir hafta öncesine giderek kendi ajandanıza bir tarihi hatırlatma olarak kaydedebilir veya çok güvendiğiniz o birisine hatırlatma yapması için bildirimde bulunabilirsiniz.

Nasıl ki bir mantık oyununu veya bir savaşı, bir müsabakayı kazanmak için plan yapmanız ve strateji geliştirmeniz lazım! İşte öyle…

Hem iyi tarafta olanlar hem de kötü tarafta olanlar bir geçmişe bir geleceğe giderek, icadın ne olduğu, nerede olduğu, kimde olduğu, nerede aktif edileceği ile ilgili ipucu elde etmeye çalışmakta ve elde ettikleri ipuçlarını şimdiki zamandaki – yani gittikleri geçmişten gelecekteki kendilerine mesaj olarak göndermektedirler.

Bir araya getirilen ipuçları ile de geçmişe giderek, o anda  neye ihtiyaçları varsa ona göre anlık ayarlamalar yapmaktadırlar.

Bu sebeple geriye akan zamanda ileri gidebilen, ileri akan zamanda geriye doğru gidebilen olaylara şahit olacaksınız.

Filmde, birkaç kere aynı sahneyi; bir geleceğe doğru, bir de geçmişe doğru ilerlerken izleyeceksiniz. Çünkü ZAMANSAL KISKAÇ HAREKATI”nda kahramanlarımız başarılı olabilmek için, bir olay yerinden birkaç kere, farklı özellikler ile geçmek zorunda kalacaklar. Hem şunu da kafanızda yer alsın; geçmişe gitseniz dahi zaman durmamakta, her an akmaya devam etmektedir.

Filmin, birbiri içerisine girmiş sahnelerinin hatasız olarak çekilmesi takdire layıktır.

Şimdi geçmişe gidip, geçmişe doğru giden bir zamanda nasıl düz hareket edilebilineceğini merak edebilirsiniz? Burayı da bir çeşit gaz ile çözme kavuşturmuşlar. Bu gaz, gazı soluyan kişi bir aracın içerisinde geçmişse doğru gidiyor olsa  ve çevresindeki her şey geçmişe gidiyor olsa dahi o geçmişin içerisinde geleceğe yol almasını sağlamaktadır.

Zamanda yolculuk içerisinde çok ileri veya çok geriye gitmek, düşünceler ile değişen ve şimdikinden kopuk bir zamana gitmeye ve hatalı kararlar almaya sebep olabileceğinden, “BÜYÜKBABA PARADOKSU”, işe yarayacak olan zaman yolculuğunun kısa sürelerde gerçekleşmesi gerekmektedir.

BÜYÜKBABA PARADOKSU şudur: Zaman yolculuğu yapan birinin geçmişe gidip dedesinin, babaannesiyle tanışmadan önce ölümüne sebep olduğunu düşünelim. Bu durumda zaman yolcusunun doğumu mümkün olmayacaktır. Böylece geriye dönüp dedesini öldürmesi de mümkün olmayacaktır.

Mesela bu filmde iyi rolde olup, dünyayı kurtarmaya çalışan kahramanlar, geçmiş gelecek arasındaki mekik dokumalardan dolayı kötüler tarafından ele geçirilmediklerinden emin olamadıklarından “GİZLİLİK MÜHİMMATIMIZDIR” sloganı ile birbirlerine her şeyi anlatmamaktadırlar.

İyi seyirler…

Benim Puanım: 9 / 10

IMDB Puanı: 7,6 / 10

Yönetmen: Christopher Nolan

Senaryo: Christopher Nolan

Ülke: İngiltere İngiltere, ABD ABD

Tür: Aksiyon, Bilim-Kurgu

Vizyon Tarihi: 26 Ağustos 2020 (Türkiye)

Dil: Norveççe, İngilizce, Rusça, Ukraynaca, Estonian

Müzik: Ludwig Göransson

Bütçe: $205,000,000

Çekim Yeri: Linnahall, Tallinn, Estonia

Nam-ı Diğer: Merry-Go-Round

Oyuncular: Juhan Ulfsak, Jefferson Hall, Ivo Uukkivi, Andrew Howard, John David Washington, Rich Ceraulo Ko, Jonathan Camp, Wes Chatham, Sander Rebane, Martin Donovan, Clémence Poésy, Josh Stewart, Robert Pattinson, Dimple Kapadia, Denzil Smith